Kalp bir çocuktur

Ne zordur yanıldığınızı kabul etmek, eksikliğin sadece karşınızdaki kişide olmadığını fark etmek ve çok istediğinizi düşündüğünüz o şeyi, sandığınız kadar istemediğinizi kendinize itiraf etmek. İsteseydiniz olur muydu yoksa bazen ne kadar isteseniz de olmaz mı? Muhtemelen ikisi de!

Kalp bir çocuktur

Özlem duyduğumuz şeyler vardır. Hata yapmış olmamız, hiçbir şeyin eksik kaldığını göstermez. Bugün bunun hata olduğunu bilmemizi sağlayan, kendimize bu şansı verebilmiş olmamızla ilgilidir. Ona yaptığının ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya mı çalışayım? Bugün yanlış olduğunu fark ettiğim onca şey kapımda dikilirken mi? Yaptığım onca doğru şeyle mı gururlanayım? Bunun ne kadar yanlış olduğunu bilirken mi? Belki de!

İki kişi var. Birisi yanlış olduğunu düşünerek hiçbir zaman ona meyletmedi bile. Diğeri yaşadı ve gördü. Ne demek istediğinin farkına vardı. Diğeri hiçbir zaman tam olarak anlamadı. Sadece uyguladı. Hangisi daha doğru? İkisi de değil. Evet, tam da dediğiniz gibi, ikisi de doğru!

Biri çok sevdi, hiç sevilmedi. Diğeri çok sevildi, hiç sevemedi. Hangisi doğru? İkisi de. Biri sevdi de sevildi de, en azından böyle olduğunu kabul etti. Bu daha mı doğru? Değil. Daha mı yanlış. O da değil. Ve ikisi de!

Biri har vurup harman savurdu. Diğeri hep kenara koydu. Hangisi daha doğru? İkisi de değil. Ve ikisi de!

Biri hep iyi niyetli oldu. Diğeri kötü niyeti elden bırakmadı. Hangisi daha doğru? İkisi de değil. Ve ikisi de!

Biri yedi, biri pişirdi, biri hani bana hani bana dedi. Hangisi daha doğru? Bunun doğrusu yanlışı mı olur? Çok doğru! Ve olur mu öyle şey, tabii!

Doğru olanı yapma hastalığı. Böyle deyince çok farklı tınladı değil mi? Yanlış olanı yapma özgürlüğü. Bu nasıldı? Doğru ve yanlışa, kalbinize hangisinin iyi geldiğine göre karar vermek. Benim kalbim kapkara olabilir mi? Bu öfke mi demektir? Belki. Korkuyor olabilir miyim? Neden olmasın!

Kalp bir çocuktur. Çocuk sadece var olur. Çabalama gereği duymaz. İster. Ve tekrar tekrar dener. Bunun kaçıncı denemesi olduğunu saymaz. Ne kadar zamandır bunu denediğinin farkında bile değildir. Denemeye devam eder. Ve başarır. Yeni bir şey için denemeye çoktan başlamıştır.

 

Yazar Hakkında

25 Şubat 1989’da fırtınalı bir gecede dünyaya gelmişim. Üç gece ha doğdum ha doğacağım diye hastane yollarını teptirmişim. En nihayet emin olup yeryüzüne inmişim. Fırtınayı hep sevdim, sağlamcılıktan da vazgeçmedim. Lise zamanlarına kadar epey inek bir öğrenciydim. Harçlıklarımla yeni test kitapları alır, test çözerken şarkılar söylerdim. Bir müddet babaannemlerle yaşamıştım. Babaannemin bu değişik çalışma biçimime olan şaşkınlığını hissederdim. Çalışmayı hep sevdim, kendi yönetmlerimle bunu yapmayı daha çok sevdim. Fen lisesini kazanmıştım. ‘’ Bu öğretmenler beni değil notlarımı seviyor! ‘’ diye fabrikatör kızıyla fakir ama gururlu delikanlıyı andırır bir duygu krizi yaşamıştım. Bu benim için dönüm noktasıydı. Artık daha az çalışıp daha çok yaşıyordum. Rehber öğretmenimle düzenli görüşmelerim oluyordu. Kendimi sosyal çalışmalara verdim. Fen lisesinde bunu( şiir dinletisi, tiyatro ) yapmaya kalkınca biraz ortalık karışmıştı. İTÜ Mimarlık fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması bölümünü kazandım. Konservatuvar istiyordum. Üç sene boyunca her aralık ayında okulu bırakıp konservatuvar sınavlarına hazırlandım, olmayınca geri döndüm ve en nihayet ‘’ Her şeye rağmen bırakıyorum! ‘’ deyip yarı zamanlı, özel bir konservatuvara kaydım olmuş buldum kendimi! Bu zaman zarfında part- time bir fast food firmasında kasiyer olarak( bir buçuk yıl ) ve ardından bir kafede falcı olarak( üç buçuk yıl ) çalıştım. Açıköğretimden sosyoloji bölümüne kaydımı yaptırdım. Son sınıftayım. Üç aylığına Antalya’ya gidip iki buçuk sene orada yaşadım ve birçok ruhsal eğitim( Reiki Master, EFT( Duygusal Özgürleşme Teknikleri ), Şamanik rüya, Yaşam koçluğu, Meditasyon… ) alarak kendi derinliklerime bir yolculuğa çıktım. Deneyimlediğim Tarotu yeni bir bakışla yorumladım ve ona, bünyesinde barındırdığı numeroloji ile astrolojinin inceliklerini kattım. Şimdi yazıyorum, aslında okuyorum ve bunu seviyorum. Sizi seviyorum, Hüseyin Akdağ

Benzer yazılar

1 Yorum

  1. Gülay Şimşek

    Hüseyin Bey Kalemdaşım ne güzel zıdlıklsrı ifade,etmişsiniz. Evet kime göre , neye göre haklı haksız? Kalp çocuktur ne güzel bir,anlatım. İş ki akıl ile,kalbi birleyelim.Hiç iklik kalmasın bedeni de ekleyelim ki Birlik olsun.
    İşte,o zaman o masum kalbe(masumiyetin en saf haline, kalbe, hakkel yakınlığa erelim) Yetişkin hal ile kalp(çocuk olalım bilge bir çocuk. Tüm çocukluğun büyümeyen olumsuz duygularını büyüttüğümüz ama çocuğu öldürmediğimiz, neşesini, şefkatini, içtenlğini, aşkını, beklentisizliğini, masjmiyetini hal edinmiş hali ile.işte bu hal. Kalp ehli
    Özü sözü bir içi dışı bir
    Kaleminize,sağlık k kalbime iyi geldi çocuk kalbiniz.

    Yanıt

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir