Ve konuşmaya başladı Adam, “küresel sermaye ve egemen güçler, yeni bir dünya ve yaşam modeli ortaya koymak için çok farklı yöntem ve taktikler deniyor. Bunun farkında olmalı insanlık, tepkiselliğini ortaya koymalı, bilinç seviyesini yükseltip bu gidişatı durdurmalı”
Yanında oturan Kuantum Koçu olan Adam yanıt verdi, “Efendim enerji alanımızı kirletecek olumsuz cümleler kurmayınız, pozitif düşünüp evreni güzelleştirmeliyiz.”
O esnada ülkenin başka bir yerinde bir maden işletmecisi gerekli tedbirleri almadığı için göçük olmuş onlarca madenci göçük altında kalarak vefat etmişti. Bir başka yerde yüksek hızlı tren yaptık diye gövde gösterisi yapan siyasilerin şovları sonrası faaliyet geçen YHT seferinde yapılan ihmalden dolayı 9 kişi ölmüş yüzden fazla insan yaralanmıştı. Bir başka şehirde fabrikalarında çok yüksek maliyeti var diye bacalara hava filtresi takmayan ve atık suları için arıtma tesisi yapmayan fabrikalar yüzünden kanser vakaları ve kansere bağlı ölüm oranları da artmış. Sadece insanlar değil, kirlenen dereler ve nehirler denizlere karışmış, asidik koku tüm şehre yayılmış, yüzbinlerce balık ve canlı türü ölmüş, kirli su yüzünden çok sayıda çocuk hasta olmuş ve denizler kirlenmiş. Bu da yetmiyormuş gibi, açılan tüm davalarda kazananlar hep fabrika sahipleri olmuş.
Adam; “Gelir adaletsizliği, eğitimde fırsat eşitsizliği, sağlık hizmetlerinde bozukluk var, insanlar yoksullaşıyor ve hastalıklarla boğuşuyor, mutlu değiller çünkü sistem onları beslemiyor, sömürüyor” dedi…
Orada bulunan Yaşam Koçu olan Kadın adamın söylediklerine müdahale etti, “Negatif söylemler ile evrene kötü mesaj yolluyorsunuz, sizin negatif yaklaşımınız ve yaratımınız yüzünden kaos oluyor ve karanlık güçler besleniyor, lütfen bu konuyu kapatır mısınız?” dedi…
Bu düşünceler ve söylemler arasında kalan Adam “Bir şeyi net anlamanız gerekiyor, “sömürü vardır” söylemi negatif düşünce demek, değildir. Negatif düşünce başka bir şeydir. Örneğin; “Soruya yanlış yanıt vereceğim çünkü ben aptalım”, “Çok kötü şeyler olacak, hissediyorum”, “Bu kötü şeyler nedense hep benim başıma gelir.”, “O zaten beni sevmiyor, ben sevilecek biri değilim galiba.”, “Yazdıklarım ya da çizdiklerim beğenilmiyor, demek ki ben iyi yazar/sanatçı değilim.” Bu listeyi uzatabilirim. Bunlar kesinlikle negatif düşünceler ve olumsuzluk içeriyorlar. Bunları pozitife çevirmek gerekiyor. Zaten bu tarz düşünen insanların da birazcık, psikolojik destek alması lazım.
- Gelelim benim yarattığımı iddia ettiğiniz kaosa ya da negatif söylemlerime. Dikkat ederseniz kurduğum cümlelerin hiçbiri negatif söylem içermiyor. Haydi gelin bu söylemlerin üzerinden biraz geçelim;
- Yoksulluk var mı? Var… Bu bir negatif söylem değil, durum tespitidir.
- İklim krizi var mı? Var… Bunun da negatif bir söylem olduğunu iddia edemeyiz.
- Kadın cinayetleri var mı? Var… Burada negatif olan şey bunu duymak istemeyişiniz ve görmezden gelme arzunuz olabilir mi? Ya da derinlerdeki korkunuz.
- Çevre kirliliği var mı? Var… Çaresizliğiniz ve yetersizliğiniz yüzünden buna müdahale edemeyişiniz sizi değersiz hissettirdiği için duymak istemiyor olabilir misiniz?
- Eğitimdeki eşitsizlikler, sağlıktaki sorunlar, siyasi erk tarafından tehdit edilme ve özgürlüğün kısıtlanması… Bunlara da yok diyemeyiz değil mi? Peki bunlar tüm toplumu derinden etkileyen ve Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinde yer alan; fizyolojik, güvenlik ve sosyal ihtiyaçları karşılanması ile saygınlık/değer verilme ve kendini gerçekleştirme aşamalarında gerekli olan temel hakları olduğunu söylersek, eksik mi tarif etmiş oluruz.
- Küresel olarak faaliyet gösteren firmalar, reklamları aracılığıyla sürekli tüketime ve duygusal açlığa hatta değersizlik duygularını pekiştirmeye yöneltiyorlar insanları. Bunu görüp insanlara anlatmak sizce gerçekten negatif bir düşünce ve eylem midir?
- Peki hayvanlar, doğa, insanlar ve haliyle sizler üzerinde yapılan deneyler? Onları da mı görmezden geleceksiniz?
- Dünyada kendisine süper güç adını veren ülkelerin yaptıkları silah ve bomba denemeleri. Okyanuslarda patlatılan bombalar, atılan füzeler, tatbikat diye yapılan ve uçaklardan atılan roketler… Orada insan yok diye ölen hayvanları ve bitki florasını görmezden mi geleceğiz?
Daha devam edeyim mi durum değerlendirmelerine ve insanlığın temel sorunlarını anlatmaya? Yoksa sizler gibi bunlar negatif düşünce diyerek kapatayım mı bu defteri? Bir şeyi kaçırdığınızın farkında mısınız? Ormanlar yanıyor ve ortalığa düşüyorsunuz, yakıyorlar ormanlarımızı, söndürmüyorlar diye. Sonra o araziler müteahhitlere peşkeş çekilip oralarda evler yapıldığında ilk siz gidip alıyorsunuz. Eğitimde eşitsizlik var görüyorsunuz ve maddi gücünüz yettiğince çocuğunuzu daha iyi okullara vermeye çalışıyorsunuz. İnsanın tuzu kuru olunca, negatif ve pozitif mevzularda ahkam kesmesi kolay oluyor değil mi?
Sizler hayal ettiğiniz dünyayı değil, hayal ettiğiniz kendinizi gerçekleştirmek için bu yoldasınız. Amacınız yaşanabilir bir dünya değil, kendi güvenli alanını oluşturmuş ve gelecek kaygısı olmayan bir siz ortaya çıkartmak. Fakat şunu kaçırıyorsunuz, dilediğiniz kadar kendi saltanatınız için bir dünya inşa edin, siz düzeldikçe dünya düzelmeyecek, sömürü sona ermeyecek, iklim krizi ve çevre kirliliği düzelmeyecek, eğitimde eşitlik sağlanmayacak. Bunlar size hayal satanların icat ettiği içi boş bomboş kavramlar ve düşünceler yumağı sadece.