Kendinden uzak olanı özlemek, aslında eski alışkanlıklarına esir olmuş ya da bağımlı ilişkilere kapılmış insanların, içlerindeki boşluğu nasıl kapatacaklarını bilmemeleri sonucu ortaya koydukları bencilce bir yaklaşımdır.
Özlem duymamak için ‘anı biriktirme‘yi bırakmalısınız. O zaman ‘anıların hatırına‘ geçmişte yaşama hatasını düşmezsiniz yani var olmayan bir şeyin hatırı da olmayacağı için konu kendiliğinden çözülmüş olur.
Özlem duymak, aynı zamanda, iletişimin sadece fiziksel boyutta gerçekleştiğini zannedenlerin bilgi eksikliğinden ortaya çıkan bir duygudur; herhangi bir nedenle yanınızda olmayan insanlarla telepatik bağ kurulabilir.
Buna ölen kişiler de dahildir çünkü onlar sadece fiziksel bedenlerini kaybetmiş kişilerdir; ruhları her yerde ve her şekilde iletişime açıktır.
Onlarla bağ kurup hesaplarınızı kapatın yoksa daha çok özlem çekersiniz.
Bu dediklerimi yapın; yapın ki ‘özlem’ sizin hayatınızda sadece güzel bir kadın ismi olarak yer etsin; bu sözcüğe onun dışında anlamlar yüklemeyin…