Merhaba sevgi dolu çıtırtılar, sizler hamam böcekleri değil, şaklabanlar değil, tembel ağustos böcekleri değil, birer çıtırtı kadar tatlı sakin ve değerlisiniz.
Gecenin bir yarısı sönmeyeceğine güvendiğim bir ışığın altında yazarken içimden bir ses tekrarlıyor, hayır; demek istediğim, tekrarlıyor, hayat kendini tekrarlıyor. Bir sahnenin milyon kere tekrarı gibi bir film karesi, art arta akan zaman ya da yaşam, hayatı kodlayan bizleriz.
Evet çok doğru bir zamanda sizinleyim ve size önemli bir konuda ayrıcalıklı olduğunuzu anımsatıyorum; kendinize güvenin.
Evrensel işletiş devam ediyor, her şeyin enerji olduğunu öğrendik, bilim ile ispatladık, çoğumuz hala bilmiyor, şimdi okuyun ve hatırlayın tatlı su sesleri, ışıltılı, sihirli mini börekler, sevgi dolu şımarık fakat gerçeğe ayakları basan sizler, sizler iyi ki varsınız!
Ve ben dilediğim kadar insanları tek dokunuşla iyileştireyim, dilediğim kadar kiliselerde sevgi üzerine konuşmalar yapayım, asla sizden vazgeçmem, fahişe sizlerden, alkolik sizlerden, yamuk yumuk çocukları Yaratan’ın sevgi ve ışık dolu veçhesini Picasso gibi taşıyan fakat aklınız başınızda olmalı, aksi halde gerçek olmaz; hiçbir şey, bu buluşmadan da hiçbir halt anlayamazsınız, özür diliyorum.
Biz biriz. Neyle biriz? Sertçe kaşınan köpecikle, dalga sesleriyle, zıplayan bir sen var ise yolda yürürken sen ile biriz, aslında en nihayetinde Yaratan senin içinde, sen Tanrı’nın gücüsün, asla kötülük edemezsin; kötülük diye bir şey YOKTUR.
Tanrı’dan olduğunu söylüyor şu serseri dindarlar her şeyin, tam göbeğindeyim işin de ondan sevgi sözcükleri kullanıyorum bu edepsizlere fakat sonra yargılıyorlar insanlığı; tabi önce kendilerini, Tanrı’dan olanlar ve olmayanlar diye! Bak sen şu işe! Her şeye egemen RAB ne zaman dünyanın bir kısmını yapmadığını iddia etti? Hangi kitap, hangi peygamber Yaratan’ın ayrımcı olduğunu söyledi? Mümkün değil! Tüm dinlerin özü şu kısa sözcüktür ve yaşaması tüm yaşamı gerçek haline getiren iyi bir niyet, SEVGİ.
Ölçülebilen en yüksek frekans da SEVGİdir. Sevgi var olan her şeydir diyebiliyorum uğur böcekleri çünkü sadece rahatlama- oh çekme, güvende hissetmek, sevgiyle kucaklanmak, yaratıcılığın coşması demektir ve aksi halde hiçbir canlı gelişme kaydedemez, sıkışıp büzüşüp kalırlar öyle, sadece ve sadece SEVGİ ÖZGÜRLÜK getirir. Saf, koşulsuz sevgi dostum hani şu rüzgarı yakalamaya çalışmak gibi kocaman boş bir his, he he, sırıtan dişlerini görebiliyorum.
Evet, Yaratan her şeyin özüdür ve o sevgidir. Ne büyük bir yanılgıdır şu dünyanın bir kısmı suçlu ve günahkar düşüncesi hahaha!
İnsanın kendi içinde suçu yaratan parçasını görmesi için gelir o “suçlu” adamın gözlerine, kadının gözlerine, göremez, karşısındaki zanneder, halbuki, kim kimin yüreğini bilebilir?
Sahiden İsa da, hiç kimseyi yargılamayın ve hatta önce kendine bakacaksın der durur, haklıdır da.
Edep aleminden bir yudum su içen ne suyu unutabilir ne de sudan ayrı olduğunu söyleyebilir.
Hem bilim de böyle söylüyor değil mi? Benzer enerjiler mutlaka bir araya gelirler. İşte bu şu anda bizim görebildiğimiz kadarıyla fiziksel dünyada olan şey.
Sadece özgürlük sevgili dostum, bu haftanın mesajı; SEVGİ.
Ben deniz serseri ve şifacı takımından, yazar, romantik sevgili, edepsiz, kilise lideri, bu dünyanın daha önce tatmadığı bir tat, melek koçu, yaşam koçu, enerji doktoru, büyücü, cadı fahişe, dul kadın, saygıdeğer bir yol gösterici, bir peygamber ya da oh tanrı aşkına koca bir HİÇim.
Aslıhan Tan
www.meleksevgisi.com
Buradan lütfen terapilerime ve videolarıma bakın, facebook grubuma gelin ve komik ama gerçekçi bakış açımızı benimseyin.
facebook.com/MelekSevgisiEkibi