Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Sevgi ile özgürce

Sevgi ile özgürce

‘’Bir şeyi sırf takdir edilmek uğruna yapmak insanı köleleştirir. Sadece özgür ruhunuzu ortaya koymak, potansiyelinizi, enerjinizi yansıtmak ve sadece inandığınız şeyi yapmak ise size tarif edilemez olan hazzı yaşatandır. ‘’

Hayatınızın günlük rutini nelerden meydana geliyor desem, ufak tefek farklılıklar hariç, birçok kişinin söyleyeceği döngü hemen hemen aynıdır. Peki bu döngünün telaşında kaç insan yaptığı işi zevk alarak ve severek yapıyor?  Hayatınızın büyük bir bölümü olan mesai saatlerinde ailenizden bile daha çok gördüğünüz iş arkadaşlarınızla vakit geçirirken kaç insan gerçekten mutlu olduğunu hissediyor ve severek iş yerine geliyor? Burası biraz tartışılır sanırım… Bu kadar büyük bir zaman diliminin hayatımızı meydana getirdiğini düşünürsek ve her şeyin zincirleme şekilde birbirine bağlı olduğunu düşünürsek sevdiğimiz işi yapmanın hayatımıza sağlayacağı büyük yararı görebiliyor musunuz?

Her sabah erken saatlerde işimize ya da okulumuza doğru gitmek için yola koyuluruz. Yaklaşık haftanın 5-6 günü ortalama 8-9 saatini ofisimizde ya da okulumuzda geçirdikten sonra akşam yine yollara koyulup eve dönme telaşı başlar. Ana hatlarıyla bu monoton döngünün içinde bazen ‘’ben ne yapıyorum böyle?  ‘’Off! Yine Pazartesi!’’  Gibi cümleleri hepimiz ara sıra söyleyebiliyoruz. Fakat sorun bu cümleleri farkında olmadan ne kadar çok tekrar ettiğimizle alakalı. Eğer bu tarz memnuniyet duygusundan oldukça yoksun şekilde ve sık sık bu tarz cümleleri tekrar ederken buluyorsak kendimizi hayatımıza nasıl yön verdiğimizi ciddi şekilde sorgulamamız gerekiyor. Çünkü bu kadar memnun olmadığımız büyük bir zaman dilimi hayatımızı kaplıyorsa ne bulunduğumuz iş yerine ne işimize ne kendimize nede ailemize pozitif bir katkımızın olması imkânsız. Çünkü her şeyin başı kulağa basit gibi gelse de gerçekten yürekten yani sevgiden geçer. Aşkla yüreğinizi, emeğinizi, enerjinizi koymadığınız hiçbir adım başarı ile sonuçlanamaz. Yaptığınız iş ile belki sadece döngüye ortak olur ve bir nebze ilerlemeye katkı sağlarsınız. Fakat bu bütüne baktığınızda ne kadar verimli olur o da tartışılır.

İşi bir kenara bırakalım. Mutsuzluğunuz zincirleme şekilde bir zehir gibi hayatınızın her köşesine yayıldığında ailenizde de çatışmalar başlar. Bir istatistiğe göre bir negatif düşünce, 10 pozitif düşünceyi süpürür. Negatif duyguların maalesef ki insan beyni üzerinde baskın olma gibi bir özelliği olduğundan, ben bu noktada hayata bakış açımızın ve sevginin önemini bir kez daha iyi anlıyorum.

Sevdiğimiz işi yapmak, bir bütünün parçası olarak küçük veya büyük fark etmez takıma bir şeyler katıyor olmanın verdiği haz hayatımıza daha da çok pozitif bakmamızı sağlar. Bu da zincirleme şekilde hayatımızın her alanına ve tüm negatif enerjilere pozitif bir panzehir olarak yayılmaya başlar. Döngü bu kadar basit aslında. Ne kadar çok pozitif düşünür ve sevgi ile emeği yoğurursak getirisi o kadar tatmin edici olur. Ama hepsinin başı inanmaktan geçer. Parlayan ışık er ya da geç bir şekilde görülür. Işığınızın kaynağı ise sadece tutku ile olur… Potansiyel gizlenemez bir enerjidir. İsteseniz de istemeseniz de bir şekilde tutkuyla, sabır ve azimle sevdiğiniz işi yaptığınızda ne kadar çukur ve hendekler olsa da ben bir şekilde o potansiyelinizin farkına varılacağına inanıyorum. Sonra takım olarak denge de olduğunuzu hissetmek birlik ve beraberlik duygusunu daha da körükler. Birlik ve beraberlik duygusunun sağladığı huzur ise başarıyı getirir ve başarı ise tekrar o işi daha çok sevmenizi sağlar. Döngü aslında bu kadar basittir. Tabii ki birçok kişinin hak etmediği muameleler karşılığında da aslında bu kadar soyutlandığını hissedip negatif duygulara kapılmışlığı da olabileceğini biliyorum. Ama bu nokta da sükunetle ve inatla pozitif bakış açınızı kaybetmediğiniz de bu bilinçle tutkuyla yolunuza devam ettiğiniz de bir şekilde bir yerde hak ettiğiniz değeri göreceğinize inanıyorum.


Sevgi güzellik ister, güzellik emek ister…

Tabii tüm bunlar olurken asıl amacımızın takdir edilmekten ziyade bir bütünün parçası olarak sadece sevdiğimiz işi yapmak hayatımıza asıl mutluluğu sağlayandır.

‘’Bir şeyi sırf takdir edilmek uğruna yapmak insanı köleleştirir. Sadece özgür ruhunuzu ortaya koymak, potansiyelinizi, enerjinizi yansıtmak ve sadece inandığınız şeyi yapmak ise asıl size tarif edilemez olan hazzı yaşatandır. ‘’

Her şey sevgi ile mümkün… Bu sadece iş anlamında değil. Hayatınızın her alanına baktığınızda en basit şeyleri bile düşündüğünüzde severek yapmadığınız hiçbir şeyin sonucu pozitif getiri sağlamaz.  İzlediğim bir filmde çok dikkatimi çeken bir cümle vardı: ‘’Sevgi ne zamandan beri basit ki?’’

Exit mobile version