Zamansal döngülere uyanmak

7 Ocak 1993 yılı uyandığımda ne göreyim Antalya’ya kar yağmıştı. Ben 13 yaşında ortaokula gidiyordum.

Okula mı gitsem
Bahçeye mi çıksam
Kardan adam mı yapsam diye kendi kendime düşünürken
Kız kardeşlerim hadi çıkıp karla oynayalım birbirimize kar fırlatalım demişlerdi.

Fakat dışarıya baktığında karın birbirimize fırlatacağımız kadar çok olmadığını gördüm. Ertesi günü beklemek zorundaydık bu eğlence için. Yoksa eğlencemiz çamurlaşacaktı, hatırladığım kadarıyla okula gittik. Fakat okulda çocuklar rahat durmadı. Henüz yoğunlaşmamış olan karı çamuru ile birlikte birbirlerine fırlattılar tabii ki durur muyum fırsatını bulmuşum bu eğlenceye katıldık..

Ertesi gün yine arzuladığımız kadar kar yağmamıştı
tabii ki biz yine doya doya oynayamadık
Yine çamura battık,
Eğlencemiz çamurdandı.

Özlem DelidumanElbette bu olayın diğer trajikomik yani kara uygun
ne ayakkabımız
ne montumuz
ne de içimize giydiğimiz doğru düzgün kazağımızın olmamasıydı.
Yine de bunlar hiç mühim değildi.
Çocuksun işte çıkıp tüm inceliğinle oynamak istiyorsun

İçimden geçen diğer duygu da karın tadına bakmaktı
Duvar üstlerinde temiz olan ya da insanın geçmediği bir köşeden bir miktar kar alıp susuzluğunu giderecek kadar yemiştim.
Her yerden kar alıp yiyebilirdim ne muhteşem bir duyguydu. Nasıl bir bereketti bu böyle?

Nasıl bu kadar temiz kalarak
birbirinin üstüne düşmüşler
birikmişler ve bize sunulmuşlar diye hayretler içerisinde kalmıştım
Ve bu neredeyse bu bilinçli olarak karla ilk tanışmamdı.

Ondan sonra bir daha hiç Antalya’ya kar yağdığını hatırlamıyorum
biz sadece çevre illerin soğuğunu yerdik
karın ılık iklimi onlara
rüzgârı bize kalırdı
hala da öyle.
Daima Üşütüyoruz tüm inceliğimizle…

VE YAĞMUR OLMAK

Tüm tozlar Çamurlaşma Bayramı için yağmuru bekliyordu.

Ve şimdi bayramı başladı ağaçların, çimenlerin, toprak altındaki yaşamın.

Ve şimdi şiir koltuğundan ağlayan bulutlara sesleniyor; kardeşimsiniz.

Ve şimdi bulutun karanlığı kirini şifa diye yeryüzüne akıtıyor.

Ve şimdi yağmur gözünde gizlenen bulutun karanlığını yeryüzüne bıraktı.

Düşeceği yeri bilmese de akışa güveniyordu yağmur taneleri. Örnek alabilsek ah keşke…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir