Uyanmak ; her sabah yatağımızdan kalkıp ayaklarımızı yere basıyoruz. Her sabah gözlerimizi açıp yeni bir dünyaya uyanıyoruz. Peki içimizdeki dünya? Ona uyanmayı başardık mı ?
Ayaklarını yere basmak uyanmak mıydı ?
Yoksa gözlerini açmak mı uyanmaktı?
Her gün uyanmaya devam ediyorken, hayattaki uyandığımız kavramların bir sonu olabilir mi?
İnsan yerinde hiç bir şey yapmadan durabilir mi? Belki evet, fakat o zaman da hiçbir kavramdan haberi olmazdı. Sınırlı olan gerçekliği içinde dönüp duran bu insan türü uykuların en derinini uyuyandır.
Şimdi bırakalım bu seçeneklerin hepsini bir kenara ama kulağımızı ve gözlerimizi dört açıp dinleyelim iç sesimizin söylediklerini.
Uyanış kat kat açılan bir çiçek gibidir. Merkezden genişleyen sen genişledikçe farkındalık ile görmeye başlarsın ve farklı bir algıya uyanırsın.
Şimdi etrafımızda bir çok öğreti var. Bunların hepsi de gereklidir. Tek bir insanın ihtiyacını karşılamak için bile bir fikir açığa çıkabilir. Hepsine saygımı ve sevgimi yolluyorum. Bununla birlikte insanı kendi gücünün farkındalığına ulaştırma amacı gütmesi gerekirken, insanı esir edip onu kendinden başka her şeye yakınlaştıran algılar da mevcut.
Sevgili dostlar, hepimiz aynı yoldayız varacağımız tek bir nokta var. Fakat bu noktaya ulaşmak için seçtiğimiz yollar farklı olabilir. Bu çok doğaldır. Önemli olan şu ki Amaç ile aracı karıştırmamalıdır. Araçlar amaç haline geldiğinde kendimizi bırakın her şeyi kaybetme seviyesine kadar gelebilen çok insan var.
Sen güçlüsün, güçlü bir varlıksın ey İNSAN. Gücün Sevgi ve şefkatten gelir. Yaradılışın seni gerçek ile illüzyonun bağlantı noktası haline getirmişse de. Sen Ey insan ! dengedeki sen ile korkudaki sen ile şefkatteki sen asla aynı değilsiniz.
İçinde ki sevgi nedir? Hayvan sevgisi mi? Eşinin sevgisi mi? Anne sevgisi mi ? Kardeş sevgisi mi? Bul onu. Ona tutun. Arınmak için ona odaklan. Tüm bedenine o hissi yay. Kalp ile hisset.
Kalp ve tam arkasında olan o kapı. Bırak o kapıdan sevgi içeri girsin ve o kapıdan sende gir sevgi ile. İşte tam da orda arınma başlar. İşte tam da orada ışık var. Odaklan…. Işığa odaklan ve kendine bak. Sor Ben kimim ve neredeyim? Ve dinle …..
Bir çok yerde okursun “kendine dön, kendini bil” bu ne demek bilir misin? Günlük hayatta bir çok söz, eylem, his dalgaları seni sürükler. Sürüklenmeden kendinde merkezde kalmak dengede kalmak demektir. Dengede kalıp dış dünyadan sıyrılıp kendi içinde kendiliğinin sesini işitebilmek seni hakikatin yankılarına ulaştırabilecek araçtır.
Bu yüzden, bilirim yardıma ve desteğe ihtiyacın var, hepimizin oldu. Bilirim anlaşılmaya ve güçlenmeye ihtiyacın var. Sonunda anlarsın ki kendimizi anlayacak öncelik biziz. Sonunda anlarsın ki dışarıda aradığın güç aslında başından beri sende. Kalbin de.
Bu yüzden a ‘nın yaptığı uyumlama yada b’nin yaptığı uyumlama peşinde koşmaktan ve elini açıp beklemekten lütfen kendini azat et. Sen o açtığın eli doldurabilecek ve o koyduğun potansiyeli açabilecek kodlara sahipsin. Şimdi Tek yapman gereken niyet etmek. Sen bir kere niyet ettiğinde. Sana gelen işaretleri de fark edeceksin. Senden gitmesi ve bırakman gerekenleri de. Hemen şimdi kalbini açmaya niyet et. Asıl uyumlama budur.
Sevgilerimle.
burnuma kadar geldi kokusu 🙂
Serin karanfil kokusu ve beyaz, bem beyazz