Aşk ahengi doğurur, ahenk ise güzelliği yaratır

Aşk, ahenk ve güzellik; üçü birdir hayatta. Tüm hayatında, tüm yaradılışta aşk, doğru idrak ile ahenk kazanır, içselliğindeki ve dışsallığındaki güzelliği gözlemleyerek yaşamını güzelleştirir. Hayatında bu üçü olduktan sonra, aşk, ahenk ve güzellik tüm yaşamını tek bir kutsal mutluluğa dönüştürür.

Aşk ahengi doğurur, ahenk ise güzelliği yaratır

Güzellik, aşk ve ahenk gözlerden, kulaklardan önce kişinin kalbine hitap eder. Hayatta kişinin ruhuna direkt hitap eden tek şey aşk ve ahenkten gelen güzelliktir. Bunun için göze kulağa ihtiyaç yoktur, tek ihtiyacımız olan şey kalplerimizi açmaktır. O zaman bu ahenk, bu güzellik ruhlarımızı doldurur. Bunların haricinde gerçek olan başka hiçbir şey yoktur, çünkü sadece bunlar yaşamın doğasıdır. Bu doğanın olmadığı şeyler sadece bizi gerçeklikten uzaklaştırandünyevi oyalamalardır.

Tüm erdemliklerimiz aşktan yapıldı, tüm kötü huylarımız da aşktan yoksun olduğumuz için. Bu demektir ki tüm olumsuzluklarımızı, yanlışlarımızı ancak sevgiyi artırarak güzelliğe dönüştürebiliriz. Aşk bu dünyada kişinin hayatını ahenge dönüştürür, yukarıda ise huzura.

Güzelliğin de kendi başına hiçbir anlamı yoktur. Hatta toplumlara, zamana ve mekâna göre görecelidir. Güzelliği gerçek güzellik yapan tek şey ahenktir. Güzelliğin asıl anlamı aşktan gelen ahengin yarattığı şeydir. Renklerin ahengi, resmin ahengi, noktanın ahengi, bir kelime, düşünce ya da bir his… Güzellik; kalpten gelen her şeyde, aşkın olduğu her yerdedir…

 

Tablodaki Güzel

Her şey yerinde güzel,

Olmamış meyve dalından,

Koparılır mı hiç yavru, ana kucağından

 

Her şey yerinde güzel,

Vakti gelen ergen, çıkınca diyarı keşfe

Işık olur yoluna gönlündeki gazel

 

Kimdir ressamın kalbinde yatan güzel;

Tuvale koyduğu, fırçasındaki esmer

Her şey yerinde güzel

 

Bu Evren, koca bir şaheser

Her şey içinde güzel,

Her şey, Sen’inle (Aşk’la) güzel

Ç.M.

 

 

Yazar Hakkında

Çağla Meydan,1980 yılında Türkiye’nin İzmir şehrinde doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini TED Kolejinde aldıktan sonra, üniversite eğitimini Ankara’da Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Maliye bölümünde 2002 yılında tamamladı. 2003 yılında, New York’a taşınarak Amerikan vatandaşı olup orada mesleğini icra ederken, diğer taraftan da Muhasebe ve Finansal Yönetim üzerine Master diplomasını aldı. Bir süre sonra da New York lisanslı Certified Public Accountant (Yeminli Mali Müşavir) olarak kariyerine devam etti. Manhattan’da finans sektöründe geçirdiği dokuz yıllık iş hayatının ardından, 2012 yılında Türkiye’ye dönerek İstanbul’a yerleşti ve uluslar arası çapta denetim, muhasebe, vergi ve danışmanlık hizmetleri veren en büyük dört şirketten (‘Big Four’) biri olan KPMG’de çalışmaya başladı. Akabinde kendi açtığı kredilendirme ve danışmanlık şirketini yönetmeye başlayarak sektörde kısa bir süre daha devam ettikten sonra asıl yaşam amacının bu olmadığı hissiyatıyla, on üç yıllık kariyerini terk ederek hayatına yeni bir sayfa açıp gönlünde gerçekte neyin yattığını keşfe çıktı. Resim ve müzik gibi sanatsal yeteneklerini geliştirirken, kalbinden taşmaya başlayan şiir ve sözleri de kaleme alıyordu. 2016 yılında, eşiyle tanıştıktan hemen sonra hayatlarını birleştirdiler. Evlendikten sonra tekrar Türkiye dışında yaşamaya başladığı süreçte, hayata dair giderek derinleşen anlayışıyla, bu yolda yıllardır biriktirdiği izlenimleri ve içselliğiyle olgunlaşan hislerini, makale, sayısız şiir ve sözlerle ifade etti. Bunlardan bir kısmı Türkiye’de bazı magazin ve dergilerde yayınlandı ve sosyal mecralarda paylaşıldı. Hayatının bu safhasında, spiritual ve içsel çalışmalarının yanısıra anneliğe de adım atarak var oluşun ve var etmenin getirdiği yeni bir olgunlukla ilk romanı olan Sarvan - Kaşif ve Usta Süvari’yi tamamlayarak Türkiye’de bir yayınevi tarafından yayınlattı. Devam eden süreçte ikinci romanı olan Al Tan - Yaşam Meşalesi’ni tamamladı.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir