Babalar, Masallar ve Erkekler

Babalarımız, bizim kahramanlarımız.

Çocukken oyun arkadaşlarımız.

Onlar varken bize hiçbir şey olmaz gibi geliyor.

Ama oluyor. Gelip biri canımızı acıttığında ve dünyamızı alt üst ettiğinde, babamız çeşitli sebeplerle yanımızda olamadığında, babamızın rolü değişiveriyor. Tüm pırpırları sökülüyor.

Babalar, Masallar ve Erkekler

Derler ki, Peygamberimiz, kızı odaya geldiğinde ayağa kalkar, elinden tutup yanı başına oturtur ve halini hatrını sorarmış. Ne harika.

Bugünün Fatma’ları öyle erkeklere denk geliyor ki…

Hayat….

Demek ki öğrenmemiz gereken çok şey varmış.

Bugün sosyal medyada “Kadın olmanın yası” diye bir kavrama denk geldim. Hemen sonra da “Sindirella kompleksi” diye bir tanım öğrendim. Her ikisi de bir iki saniye ara ile oldu.

O yüzden içimdeki genç Fatıma’ya sesleniyorum:

Baban Muhammed, kocan Ali olsa da dünyanın çilesi çoktur. Herkes kendi hayatından sorumludur. Evet bir destek olsa harika olur bununla birlikte her zaman başka bir yol, başka bir ihtimal vardır. Kendine hayatı kolaylaştıracak olan sensin.

Dahası sırf bu yüzden masallara inanmaktan vazgeçtiysen onları Disney’den öğrendiğin içindir. Dünyadan kaçtığında sığındığın nenen ya da deden o masalı bu toprakların usulünce anlatsaydı nasıl olurdu? Ne değişirdi? Sana ne söylerdi?

Sen kendine bak derdi. Çok çalış önce hayatını kimsenin merhametine bırakma derdi. Kör olmayasıca baban başka kadınlarla fingirdemekten seni görmüyor derdi. Davul bile dengi dengine, prensle mutluluk olmaz derdi. Alsın o ayakkabıyı ötede oynasın seni ayakkabıdan tanıyacak olan hiç tanımasın derdi. Özeti prens bekleme evladım derdi ve atasözlerini sıralardı; ” Ne yaparsan elinle, o gelir seninle” gibi. Daha müstehçenleri var biliyorum. Aklına gelenleri sıralamayı sana bırakıyorum. 🙂

Senelerce kendini suçladın, yıprattın. Anne babanı, sevgilini, çocuğunu hatta komşunu suçladın. Yorulmadın mı?

Şimdi bunların hepsini yavaşça o dantelli büfeye kaldır. Sonra yap kahveni otur. Al eline kâğıt kalemi. Hayatında neyi isteyip istemediğini yaz. Kâr zarar hesabını yap. Sonra giyin süslen. İnce temizliğe kalkışır gibi kuşan mühimmatını. Yap temizliğini ve sonra bakma arkana.

Boşalan yerleri de öyle bir milyoncudan biblolarla doldurma. Seni eğiten, sana iyi gelen eğitimlerle doldur. Sen iyi olduğunda dünya yakanı bırakmayacak evet ama bu sefer karşısında başka birini bulacak.

Şimdi beni eleştirebilirsin. Yakası kapalı anlattım çoğu şeyi, evet. Sen bana bakma, çalış….

Hayat güzel, her şeye rağmen….

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

1 Yorum

  1. Murat Tali

    Babalarla başlayan sevgili ve eşler ile devam eden zor bir yolculukta kendisi olabilmeyi başarmak, kadınların bu dünyadaki yolculuğunda ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu gücün farkında olsalar ve anne oldukları zaman da oğullarını kocaları/babaları gibi yetiştirmeseler, hayat dengeye gelecek gibi görünüyor. Kalemine sağlık Elif

    Yanıt

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir