Sevgiye zararın en büyüğünü ne veriyor biliyor musunuz? Beklentiler.
Beklenti ne demek? Karşımızdakinin bizim mutlu olarak yaşamamız için yapması gerektiğine inandığımız şeyler. Yani aslında karşımızdakini bizim istediğimiz yola sokma çabası. Beklentili olduğumuzda, karşımızdakini bizim şablonlarımız ışığında acımasızca değerlendiriyoruz. Yani karşımızdakini bir tanımlama kalıbına sokmaya çalışıyoruz.
Yani aslında onun kendi öz yapısını yargılıyoruz. Yani ben en doğru, o yanlış diyoruz. Yani karşımızdakini yaşayamıyoruz. Aynı şeyi sadece başkasına da uygulamıyoruz. Kendimize de kalıplar dünyasında biçtiğimiz ölçütlerin dışına çıkma hakkını vermiyoruz. Ben nasıl böyle yaparım? Bu bana yakışmaz diyerek.
Bir düşünün bakalım ilişkilerinizde karşınızdakinin ne kadarını özgün haliyle kabul ediyoruz? Genelde ilişki paternlerinde diğer kişiye aslında kendi içsel ilişki kalıplarımızın gerek gördüğü şeylerin tutsaklığında izin veriyoruz. Peki biz niye severiz veya başkalarını hayatımıza sokarız? Kişileri kendi olması gerekli kurallarımız içinde konu mankeni olarak kullanmak içinmi, yoksa onları orijinal yapıları içinde, tüm hediyeleriyle yaşamak içinmi? İlişkilerde beklentilerinizi ve olmalı dediklerinizi bıraktığınızda, öyle özgür bir alana ulaşırsınız ki herkes daha çok kendi, herkes daha çok doğal halinde olur.
Sevgi her zaman anlamayı tanımlamayı gerektirmez. Sevgi sunmak için karşımızdaki her neyse veya kimse onu anlamak zorunda değiliz. Sevgi özgür bir akıştır…“