“Herşey hak diyen kişi, ahmağın biridir; her şey batıl diyen de özü kapalı olan kişidir.” (II 2942)
Mevlânâ
Felaket tellaları kişisel bilmişler herkesi bir olmaya çağırarak, korku frekansının daha da yayılmasına aracılık ediyorlar.
Kimin haddinedir birliğe davet. İkilik bilinciyle birliğe davet yapamazsın.
Birlik olma zamanı değil.
Zaten biriz.
Bunu fark etme zamanın gelmediyse sözlerine dikkat et!
Korkaklığınız korkuyu tetikliyor kişisel bilmişler!
Ve buna alet olanlar !
Asıl olan bir gerçeği sadece gerçek olduğu için bilmek değil, birileri doğru dediği için kabul etmek özünden bir haber yaşamı seçmektir.
Birlik yasası herkesi içine alır. Ancak ahmak olmayacaksın. Herşey kabulümdür demek, illüzyona da kabul vermek anlamına gelir. O zaman çok korunman, kaçman, sığınılacak limanlar araman gerekecek. Planlarını illüzyona göre yapacaksın. Sonra birliğe gelmeye çalışacak ve olmuyor diyeceksin. Herşey gelip seni buluyor diyerek daha da çaba sarf edeceksin.
Oysa ;
Öz’ün planı senden çok ötedir. Teslimiyetin ne kadar güçlü ? Kendine tabii. Diğerlerinin sözüne değil.
Gözlemci olan % 1 illüzyonun farkındadır. Zihinde olan % 99 karanlığa davetiye çıkarandır. Batıl işte budur. Farkındalık yoksa, hak örtülüdür. İllüzyon güçlenir ve karşına da korunma sözleri vaad eden sözde öğretmenler ve öğretiler dikilir. Onları öğretileriyle seninle dalga geçiyor. Elbette izin verdiğin için bunu daha da ileriye götürmekten asla çekinmiyor.
Sen kişisel bilişçi !
“Önlem al, yemek stokla, dikkatli ol” demekle Öz’ün kapanmasına aracılık ediyorsun. Bilinci ve özgür iradeyi hiçe sayıyorsun. Sonra olacak olana enerji biriktirerek, birlikte yaratımı bilinça altı düzeyinden güçlendiriyorsun. En sonunda da ben bildim ve sizi uyardım diyerek adını kehenatçiye çıkarıyorsun. Tabii ki bileceksin. Tetiklediğin enerji elbette bunu güçlendirecek. Sonra da bir olma zamanı diyerek karnını kaşıyacaksın.
Biriz. Birlikte biriz. Birlik bilinci nerede yoğunsa, orada yine ‘bir’ vardır ve korkuysa, korkuyu; sevgiyse sevgiyi meydana getirir.
Sevgili dostlarım !
Bu tarz haberlere farkındalığınızı vermeyin.
Biriz. Nereye dikkatimizi verirsek onu yaratırız.
Ancak bunu korkarak, çabalayarak, sinerek enerjiyi zıttıyla da var edeceğimizi de bilelim artık.
Sevgi dolu bir dünya istiyorsak, sadece sevgide kalarak, birin enerjisinden beslenerek yaparız. Biz bu aleme bunun için geldik. Zıttını ışığa almaya geldik. Zıttını dövmeye değil, onun hakikat yüzünü- peçesini açmaya geldik.
Her varlığın ruhu onu gözetendir.
Teslimiyet özedir. Dışarıyla savaşa değil.
Biricik olanlara, anda kalanlara, merkezinde olanlara ne mutlu!!
Huzur ve sevgide kalın…