2024/Bali Adası Tegallalang köyü
Ey ruh;
Bana meditasyonla nefes fırtınasını öğret,
Zihinsel huzursuzluklarımın sıçramasını ve zihnimin gölünde öfkelenen
Tüm duygusal rahatsızlıklarımı durdurmayı öğret.
Sezgilerimin sihirli değneği ile tutkularımın ve gereksiz arzularımın fırtınasını engellemeyi öğret.
Zihnimin dalgalı gölünde, bedenimin bozulmamış yansımasını göster bana.
Senin varlığınla her zaman parıldayan halimi görmeme izin ver…
Dukun Balian
Dukun kelimesi Malay dilinde, şifacı ya da şaman anlamında bir kelimedir.
Bu ismi ilk duyduğumda oldukça şaşırmıştım sanki zihnim bu kelimeyi bir yerlerde gizli bir bilgi gibi tutmuştu. Hangi yaşımda, bu dünyaya hangi ve kaçıncı gelişimde öğrenmiştim acaba?
Tanrı’lar adası Bali de karma yasaları prensibi yaşama nefes ve inanç veren en güçlü yaklaşımdır. Ne ekersen onu biçersin sözü ile kulaklarımıza kazınan Karma prensibi Budizm’in en temel örgülerinden biridir ve adada yaşayan Budistler ve Müslümanlar bir arada uyumla yaşarken bu temel prensibi güçlü bir inanç olarak yaşamlarının baş tacı yapmışlardır. Neden ve sonuç yasası olarak batı ezoterizminin içinde de var olan bu güçlü prensip, yaşama bakışı ve bir sonraki yaşamlara verilen manevi değerin ustaca bu hayatta ele alınmasını irdeler. Eylemlerimizin sonucu ya da sonuçların yarattığı nedensellik altında birleşen güçlü; Neden sonuç yasası olarak karşımıza çıkar. Adada yaşayan herkes bunun gücü ile adil, yalansız, maddiyatın ya da büyük kapitalizmin dişlilerinden biri olmayı reddeden bir inançla yaşama bakar. Hırsızlık, hak yeme, yalan söyleme ya da gerçeği egosantrik duyularla çarptırma onlar için büyük bir karma yaratıyor kendi üzerlerinde. Bunu göze alamayacak kadar buna inan bir yaşam var adada. İşte bu adada en sevdiğim yaşam ilkesi, beni burada yaşam kurmaya yönelten en güçlü maneviyat yasası oldu; “Ne ekersen onu biçersin.”
Şifa kanalında kullanılan her güçlü elementin bilgeliği bu adada su elementi prensipleri ile kaynaşıyor. Su ile arınma ritüelleri onlar için en güçlü şifa kanalını oluşturuyor ve elbette ki suyun gücü ve adanın eşsiz mevsim döngüsü ile birleşen bitkiler buna büyük bir destek veriyor. Dukun’lar su ile bitkilerin gücünü birleştiriyor.
Bir Dukun ile Buluşma;
Elindeki bu yeşil renkteki kille suyu sakince karıştıran bu kadın, ona herkesin Dukun diye seslenen yüksek perdedeki seslenişini dinliyordu şimdi. Bir ağacın gövdesine benzeyen yıllanmış yüzünde tarif edemediğim kadar büyük bir bilgelik ve şefkat vardı. Hindistan cevizinin kurutulmuş kabuğu içinde duran Pandan ağacı yaprakları aylarca kurutulmuş şimdi kullanımını bekliyordu.
Yaprakları ikiye katlayıp bağlarken söylediği dua ruhumu okşamış, saçlarımın arasından göğe yükselen sıcak havanın buharı, onun duasına karışmıştı.
Kaldığım otele gelir gelmez bu duanın Türkçe ne anlama geldiğini araştırmaya başladım ve bunun bir Dukun Ruh duası olduğunu anladım. Tüylerim bir kez daha diken diken olmuştu, kelimelerin büyüsü içimde büyük bir şölene dönüşürken, yanaklarımdan süzülen göz yaşlarım içimde ki minik kıza şifa olmuştu. Dönüşte bana hediye edilen Pandan yaprakları ve topraksı kil ile şimdi bir kez daha idrak noktasının zirvesine varmıştım. Tanrım bana verdiğin bu eşsiz hediye için sana sonsuz teşekkürler…
Pandanus Amaryllifolius bitkisi kimdir?
Pandan yapraklarını ve onların şifasını anlatmak istiyorum sizlere.
Antioksidan özellikleri ile o bir şifa anne. Hücre hasarlarını önlemeye yardımcı olan Pandan ağacının güçlü yapraklarıdır. Güneydoğu Asya’nın yaygın kullandığı bu bitki, Endonezya başta olmak üzere, Filipinler, Tayland, Malezya da yaygın bir kullanım geleneğine sahiptir.
O bir ağrı kesici olarak da kullanılırken, baş ağrısından, artrite hatta kas ağrılarını bile hafifletmek için kullanılır.
Sindirim sorunlarında rahatlatıcı bir etkiye sahip bu yapraklar tüm yemeklerde mideyi rahatlatmak ve yemeğin ağırlığını hafifletmek için kullanılır.
Kan şekerini düzenleme yeteneğindeki bu şifa anne, şeker hastalıkları gibi birçok sorunsalda kullanılıyor.
Endonezya da bu yapraklar yaraları iyileştirmek adına oldukça özel bir yere sahip. Kataplazmik formda kullanılırken, sinirsel gerginlikler için de etkili bir bitki.
Pandan bozulan sinir sistemi için öylesine güçlü bir şifacı ki onun çayından hazırlanan güçlü bir medicine ile sinirleriniz pamuk gibi oluyor.
Yapraklara sarılmış pirinç ve suda kaynatılmış yapraklar öylesine güçlü bir aromaya sahip ki bu koku daha etrafa yayılırken pembe beyaz hareler oluşturuyor.
Çayın karışımını oluştururlarken içine Zencefil eklemeyi ihmal etmiyorlar zira bu yapraklar onunla birleşince, bağışıklığı destekleyen muazzam bir enerjiye ve güçlü bir frekansa sahip oluyor. Bir parça Limon otu da eklenirken sakinleştirici etkiyi destekliyorlar. İlk içtiğimde aldığım lezzet ve aroma olağanüstü güzellikte bir büyü ye dönüşüyor. Öğrendiğim başka bir bilgi ise onun Tarçınla birleştiğindeki şifası; kan şekerini el ele verip birlikte destekliyor bu iki bitki.
Birkaç kez Hindistan cevizi sütü ile nazikçe buluşturulan Pandan yaprakları kremamsı ve zengin bir doku oluşturuyor. Vücuda verdiği enerji bu ikilinin nasıl da uyum içinde çalıştığının kanıtı gibi.
Ben bu yapraklara aşık oldum. Gelirken valizimin neredeyse büyük bir kısmı bu eşsiz hiç tanımadığım bitki ile doldu, Hamdolsun.