Fahriye Abla

Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla; Ahmet Muhip Dranas’ın dört beşlikten oluşan aynı adlı şiirinin ilk beşliğinin son mısrası böyle biter.

Akranlarım ve yaşı bana yakın olanlar bilir, eskiden her mahallede hepimizi büyüten bir Fahriye Abla vardı; bizi erkek yapan edalı işveli, kadın gibi kadın Fahriye Ablalar…

Fahriye AblaOnlara tutulmayanımız yoktu; her fırsatta evlerinin önünde tur atar, çarşıya çıktıkları saatleri kollar, bizi fark etsinler diye yapmadığınız şaklabanlık kalmazdı.

Onlar gelmeden östrojenleri gelirdi buram buram; biz ergenleri mest ederdi bu. Onları hayranlıkla, biraz da utanarak, güya çaktırmadan izlerdik…ancak bunu başaramazdık tabii; onlar gözümüzden anlardı çünkü o anda kıvrak hatlarına kilitlenmiş olurdu bakışlarımız…o anda öyle bir bakış atarlardı ki aklımız başımızdan giderdi.

Ve saygılıydılar; herkesin içinde terslemenin, çemkirmenin bir erkeği nasıl bitireceğini bilircesine muzip ve nazik bir şekilde yaparlardı bunu.

Çekici ve zarif oldukları kadar da ağırbaşlı ve seçici kadınlardı onlar; öyle ite kopuğa prim vermezler, paraya pula tav olmazlardı.

Anlayacağınız her biri dibine kadar aşk kadınıydı; o yüzden sapına kadar mert olduğuna emin oldukları gençleri tercih eder, onları ödüllendirirlerdi.

Görünüşleri mağrur hatta biraz sert ancak ruhları latif ve naiftir onların; her biri yüce gönüllü ve yardımseverdir.

O yüzdendir belki de bizim kuşağın (baby boomers; benim deyimimle ‘fırlak bebeler’in!) çıtası yüksektir; kafa kopartıcılara kolay kolay kanmayız çünkü kaliteli kadın nedir, biliriz.

Şimdi var mı, bilmiyorum ancak her mahallede olmalı o Fahriye Ablalar’dan… Yoksa da her mahalleye en az bir tane atanmalı, atanmalı ki toplumda sağlıklı ilişkiler kuracak sağlam erkeklerin sayısı gün geçtikçe artsın, kadınların değeri bilinsin.

Fahriye Abla olmayı başarmış cesur kadınları saygıyla selamlıyorum…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

1 Yorum

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir