Dışımızdaki savaşların sona ermesi, içimizdeki savaşları bitirmemize bağlı.
Bu konuda hepimizin sorumluluğu var, hepimiz bu sorumluluğu üstlenmek zorundayız.
Bunun için yapmamız gereken ilk şey zihin denen gevezeyi susturmak olmalıdır.
Bunu her fırsatta vurgulamışımdır; zihin aklın şeytanıdır, bilinçli aklı devre dışı bırakacak kadar da zekidir.
Zihinle yaşadığımız sürece kültürel öğretilerin ‘an’a gel, an’da kal, an’da yaşa...’ söylemlerinin altı boş kalacaktır çünkü zihnin olduğu yerde sadece geçmiş ve gelecek vardır ki ikisi de birer yanılsama, zihnin tutunduğu can simitleridir.
An’da tutunulacak bir yer yoktur; bu nedenle zihin ondan hiç haz etmez.
Bu yüzdendir ki bir şeyleri ‘anlamaya’ yönelik hiçbir öğreti kişiyi amacına ulaştıramaz çünkü o durumda orada zihin olmak zorundadır; An’ı idrak etmekle ilgili her şey anlama değil sezme becerisi gerektirir…