Hayat keskin ve yumuşak virajlarda oluşan uzun bir yol gibi. O yolda giderken çok iyi sürücü isen yolları okuyorsan ve tecrübe kazanmışsan en sert virajları bile ustalıkla geçebiliyorsun hızlı giderken.
Acemisi isen hayatin en basit virajlarda bile savrulup dağılabiliyorsun, öğrenmek için savrulup toparlamayı bilmek gerek. Bazen olmayacak denilen hataları yapıp canından olabilirsin veya başkalarının canlarına kıyabilirsin. Cezalarıyla kazançlarıyla yolda kalmaya devam ettiğin müddetçe bu sürekli karşına çıkan bir durum olur. Hayat kimi zaman dört şeritli bir otoban kimi zamanda çok dik ve gidiş gelişi tek yön olan bir yol.
Acelen olduğunu düşünürsün gaza basmak istersin gitmez araba, önünde ağır yükü olan bir kamyon vardır ve karşı şerit inanılmaz yoğundur sürekli akar durur. Nefes alamaz hale gelirsin. Gideceğin yer o kamyonu geçersen karşında gibidir ama geçemezsin
Karar almak zorundasındır ya zorlayıp geçmek ya da o akışa uyup yola devam etmek. Risktir her şey geçmezsen hayatı kaçıracağını geçmeye çalışırken maddi ve manevi her şeyi kaybedebileceğini düşünürsün.
Virajlarda ileriyi göremezsin daha önce oralardan geçip tecrübe kazanmadıysan eğer. Hayatında bir navigasyon cihazı yok sana ileriyi gösterecek ve atacağın adımların sayısını söyleyecek. Paldır küldür ilerlersin yollarda, çukurlara girersin, tümsekleri görmezsin çarparsın arabanın altını sürekli olarak. Gözlerin açık olmasına rağmen detayları kaçırmaktasın çünkü.
Biliyor musun? Yolları yapanlar da insanlardır daha önce oradan geçip izler bırakmışlardır. O izlere bakıp geleceğini görebilirsin seninle ayni kararı vermek zorunda kalanları izle. Onların yasadıkları sana ders olabilir, gideceğin yere daha az hasarla varmanı sağlayabilir, sadece insanları ve yaşamı oku orada yeterince detay var.
Sadece yollar ve virajlarda belirleyici olmuyor hayatta, bedende arıza yapıyor arada bir, zihin duruyor. Karar vermesi gereken anda su kaynatıyor ve kalıyor yolun ortasında. Bazen de yakıtı tüketiyorsun taşıma suyla yolu sürdürmeye çalışıyorsun. Yol bitiyor/bitecek, hiçbir yol senin sonsuzluğuna eşlik etmiyor sadece sürekli olarak tabelalara uyup yön değiştiriyorsun ve soluklanıp başka bir yola çıkıyorsun.
Hayat ve yollar o kadar ilginç ki bir yola giriyorsun yol belirsiz uçuruma gittiğini biliyorsun yine de kendini atmaya niyetlisin ve oraya vardığında bir köprünün yapıldığını fark ediyorsun, oraya gidene kadar çektiğin sancıların yüreğine kar kalıyor. Ya da gerçekten bir uçurum oluyor ve bırakıyorsun kendini aşağı çarpa çarpa iniyorsun her yanın kanıyor ve bittiğinde uçurum nefes alıyorsun, yaralarını temizliyorsun sancıların azalıyor bir bakıyorsun, hayatının altı üstünden daha iyi oluyormuş. O uçurumdan atma cesareti gösterecek kadar karmaşa içinde yaşanmış bir hayattan daha kötüsünü bulabilirsin aşağıda her şey tercihlerimiz değil midir?
Yola çıkmayı istemek ile, yolda giden olmak ve yola çıkmamak hepsi bizim tercihimiz her tercih bir başka vazgeçişin nedenidir bizim için, yola çıkarsan her türlü sürprize, tehlikeye açık olursun, kâh canın yanar acırsın kâh katıla katıla gülersin, kâh güzel bir manzara görür oturur seyredersin, çok yorulursun duraklarsın uzunca bir süre ve tekrar yola çıkarsın, yola çıkışta bıraktıklarındır kayıpların, kazançların ise yolda çıkacaktır karşına sen karar vereceksindir ne olacağına.
Virajlar önemli karar anlarıdır insan için, hayatının sonraki görüntüsü gizlidir o kararda. Yola çıkılmışsa eğer artık yanan canın bir önemi yoktur, acıyan teninde. İlk molaya kadar devam belki de büyük bir ödüldür viraj sonrası ne can yanar ne ten kanar mutlu bir yarın olur yollar. Mutlu bir dönüş yapılır hayata ve çiçekler açar yol kenarlarında, bahar gelir uçurumlara, köprüler kurulur sen gidene kadar ve rüzgârı hissede hissede geçersin karşıya.
Hayat tercihlerle virajların bileşkesi gibidir, tercihini yaparsın ve yola düşersin bundan sonrası senin yol hakkındaki düşüncelerin, beklentilerin, isteklerin ve öngörülerin ile oluşur ve karşına çıkar. Ödül ise beklediğin düşlerini alacağın ödülle şenlendir, gülümseme ise içten bir kahkaha at, para ise cebinin dolduğunu düşün, ıslanmak ise batır çıkar kendini dereye, sevgi ise dolanıver kollarınla evrene, elbette istediğin her ne ise gelecektir sana ve sevdiklerine.
Kararlar ve virajlar yüreğinizi acıtsa da yola çıkın.