Titreşiminizi yükseltip bilincinizi genişlettikçe ışığınız patlar; bir çekim alanı oluşturmaya başlarsınız.
Bu, aydınlık kadar karanlığın da iştahını kabartır; bilin ki o andan sonra iki taraf da sizi kendine çekmeye çalışacaktır.
Konuyu din terminolojisi açısından ele alırsak; bu, Hakk’a ya da Batıl’a yönelme potansiyeli taşıdığımız anlamına gelir yani ‘yükselen’ her insan illa insanlığın faydasına çalışacaktır diye bir kural yoktur.
Bu durumda her yükselmiş varlığın melek olacağı anlamını çıkarmak fazla saflık olur; o şeytani bir varlık haline de gelebilir.
Diğer yandan, şeytan da bir melektir; peki bu durumda ne yapacağız? Haydi bakalım, şimdi gel de çık işin içinden!
Bakın bu, iki karşıt güç tarafından, iki kolunuzdan çekilmek gibi bir şeydir; hayatı iniş çıkış, gerilim, çelişki, buhran içinde geçen biriyle karşılaştıysanız bilin ki o bu yollardan geçmiştir.
Karanlık güçlü gibi görünür çünkü onun akıl çeldirici silahları vardır ancak konu hiç de zannedildiği gibi değildir; bir kibrit alevi bile onu yok edebilir.
İşte o kibrit alevi içinizdeki sevgidir; onu ne kadar dolaşıma sokarsanız o kadar aydınlık tarafta kalırsınız.
Karanlığın iki silahı korku ve hazdır; kurbanlarını bunlarla ele geçirir.
Önce içinize korku salarak yemler; o zokayı yutmazsanız bu işi sizi hazza boğarak yapmaya çalışır ki bu daha zorlu bir süreçtir çünkü hazza dayanmak, acıya dayanmaktan daha zordur.
Şimdi anladınız mı neden dünyada acıya tutunarak yaşayan bu kadar insan olduğunu?
İkisini birbirinden ayırt etmenin tek bir yolu vardır; zihninizle değil sezgilerinizle hareket etmek…
Çünkü zihin şeytanın maşasıdır; bir başka deyimle aklın şeytanı…
Egoyu da o yönlendirir; kibre dönüştürür.
Yükselmiş üstat zannettiğiniz kişilerde ego daha farklı bir şekilde ortaya çıkar; spiritüel ego şeklinde kendini gösterir ki bu daha fena bir hastalıktır. Kibir de ona eşlik ederse, iş iyice içinden çıkılmaz hale gelir.
Ben böyle biri ile karşılaştığımda ona, “erkekseniz teker teker gelin,” derim, kadın ya da adam, her kimse öyle bir afallar ki sormayın çünkü o anda egosu ve kibri de yanındadır ancak o bunu bilmez. Zaten onun için afallar çünkü o ikisinin oyuncağı olmuştur; dingin ve doğal davranamaz ve hırçınlaşır.
Adeta içinden bir canavar çıkmıştır; bu tip kişiler, ne mal olduğunu gören herkese hakaret edebilir hatta saldırabilir.
Böyle insanlardan uzak durun. Bunun için de zihninizi değil sezgilerinizi dinleyin; o size eğriyi doğrudan ayırabilmeniz için rehberlik yapacaktır…