Narsist ebeveynlerin etkisinden çıkabilmenin en etkin yolu kendi değerini fark edip onu güçlendirmek ve yükseltmek. Burada kırılım noktası başkalarının seni nasıl gördüğü ve tanımladığı değil, senin kendini nasıl gördüğündür… Kendini tanıyarak en doğru ifade ve bilgelikle varlığını güçlü kılmak, kendini bilmek, kendinden emin olarak yaşama bağlı olabilmek kısaca özdeğeri yükseltmek ilk adımdır. Bu ilk adım seni narsist bireylerin kendilerine bağımlı ve etkisiz eleman oluşturma eğilimlerinden uzaklaştırır.
Kendini bilmek. Kendinden emin olmak ne demek?
Kişinin kendisini eksi ve artılarıyla bütünsel olarak kabulde olmasıdır. Yara almasına ya da kendisinden kaçmaz, kalır ve onu izler. Başkalarının özellikle narsist eğilimli ebeveyn ve çalışma arkadaşlarının açıkça dayattıkları küçümseyici etkiyi anında keser. Çevresindeki narsist eğilimli kişilerin küçümseyici davranışlarından ve/veya küçük hissettirmeye yönelik eylemlerinden etki almadan onları savuşturarak yaşamın içinde emin adımlarla ilerlemektir.
Narsist ebeveynler çoğunlukla kendi yaşayamadıkları mutluluğu çocuklarına da yaşatmazlar. Çocuklarını sürekli küçümseyerek, başarısız hissettirerek, olumsuz kıyas yaparak kendi içlerindeki güven açlığını beslerler.
Üniversiteden tanıdığım bir eğitmen tamamen narsistliğin sözlük anlamı ile birebir davranışlar sergiliyordu. Kendisine, verdiği bilgilere güvendiğim için etkisi altındaydım. Şefkat yanım hassastı. Zayıf noktamdı o vakitlerde. Bu yaşanmış örneğimde eğitmene Bülent diyelim. Bülent benim zayıf noktamın şefkat olduğunu çözmüştü. Ve kendisinin şefkat eksiği var gibi hareket ederek benimle oynamaya başladı. Bu oyunu tam olarak iki ay sonra fark ettim.
Oyun;
“Senin şefkatine ihtiyacım var.”,
“Bana sunduğun şefkatli sözler ilham oluyor yaşama tutunmama.”
“Bana sunduğun çözümler çok iyi hissettiriyor.”
“İyi ki varsın…” ve daha niceleri..
Kalbim erirdi… bana kimse yardım etmemişti eski vakitlerde, şimdi ben birisine yani Bülent’e yardım edebiliyorum… Yaşasın!
Bu arada Bülent ise gerçekten çok iyi olduğum bazı yeteneklerimi eleştirmeye, olumsuzlamaya başlamıştı bu iki ay içinde. Yetersizlik aşıladı, ikimiz de başarılı değiliz dedi (oysa o dönemler özellikle çok başarılıydım ancak Bülent’in yarattığı gerçekliğe daha çok inanıyordum). Şunu yaparsan yaşamında karma yaratırsın bunu yaparsan iyilik yaptığını sanıyorken zarar verirsin gibi sözlerle oldukça ikna edici cümleler kuruyordu. Ben de bütün bunlara aklımla, zihnimle ve bedenimle inandım…
Sonra… Fark ettim ki etrafımda çok değer verdiğim ve değer aldığım insanları kaybediyorum. Sorgulama yeteneğimi kaybetmiş gibiydim… Bunu da fark edince Bülent’in benim için kurguladığı oyundan çıktım.
Evet işin özü kendi zayıflıklarından korkan kişilerdir narsist insanlar. Ebeveynler de çocuklarını çok seviyor görünseler de yaşamdaki başarısızlıklarının acısını farkında olarak ya da farkında olmayarak çocuklarına yansıtırlar.
Sen yapamazsın ben daha iyi yaparım ile başlar her şey…
Verilecek en güzel cevap ise; “Hayır yapabilirim! Ben değerliyim ve kendimi biliyorum” olmalı. Narsistlerin en büyük korkusu görülmesidir, onları gördüğünüzü bir adım bile geri atmadan onlara gösterin. İşte o zaman tam zamanlı özgürleşeceksiniz. Yolunuz açık, farkındalığınız evren kadar olsun.
Yazının ilk bölümü : Narsist ebeveyn ile yaşamak
Nurcan Bozyiğit
Rua&Dvm
WhatsApp: 05327623175
Instagram: nurcan.bozyigitt
e-mail: nurcan.bozyigit@gmail.com
Nurcan’cığım hemen yazını narsist tanıdıkları olan arkadaşlarımla paylaştım.
Kalemine sağlık