Sanal aşklar zamanında yitenlerin öyküsü

Sanal ortamda başlayan ilişkiler, hem çok kolay hem de çok ekonomik; buluşma yok, yemeğe gitmek yok, hormonlar şaha kalkınca kaçamak tatile gitmek yok hatta adım atmak ve cesaret de gerektirmiyor… Ondan mı çok yaygın ya da tercih ediliyor acaba?

Tanış, yakınlaş, ekran karşısında cilveleş, oynaş; ateşini o ortamda ama tek başına söndür…oh ne güzel iş!

Sonra anlaşama, ayrıl; nasıl olsa bir sorumluluğun yok. Sonra başka denizlere olta at; nasıl olsa deniz çok…

Sanal aşklar zamanında yitenlerin öyküsü

Ya hu bu internet denilen dalgametre yokken biz bir kızla çıkalım diye ne uğraşır, ne dil dökerdik; kızı ikna edelim diye göbeğimiz çatlardı.

Haydi başladınız diyelim; bari bir kere yüz yüze gelin ki aranızdaki çekim canlı canlı karşılaşınca yine aynı şekilde, aynı şiddette olacak mı bakın.

Buz keseceğim diye korkuyorsunuz değil mi; o yüzden gerçek ortamları tercih etmiyorsunuz.

Ya da buluşmuş çiftler görüyorsunuz; konuşacak şeyleri kalmadığı için ikisi de telefonuyla oynuyor. Bilin ki bunlar onlardan; ekran kumrularından…

Ne şimdi bu; ilişki mi?

Biz bir emek harcar, bir bedel öderdik; sonunda kız razı olursa o ilişki bizim için bir ödül olurdu. O ilişkiler kaymaklı ekmek kadayıfı tadındaydı; zor elde ettiğimiz için değerini bilirdik. Kalıcı olması için elimizden geleni yapardık.

Hızla tüketilen şeylerin değeri bilinmez. O tür şeyler tatmin hissi de vermez; bir hatırlatma yapayım dedim…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x