Doğduğun andan itibaren birçok şey öğrendin hayata ve yapman gerekenlere dair. Maddi ve manevi olarak öğretilenleri yapmanın zaruri olduğunu, aksi takdirde bu alem ve diğer alem diye ayrılan iki alem için mutlu olamayacağını kesin bir şekilde bilerek büyüdün. Bir bedenin ve bir de ruhun var. Yemek yemek, para kazanmak, seks yapmak, yuva kurmak bedenin ihtiyaçları, iyi insan olmak, yardım etmek, daha doğduğun anda nüfus cüzdanına ailen tarafından yazdırılan dinine uygun davranışlarda bulunmak ise ruhun ihtiyaçları… Hiç kimse bize mutlu olmak hakkında bahsetmedi. Seçim yapmak hakkında da bahsetmedi. Büyüdükçe bedenini ve ruhunu tanımanın, sana ne iyi hissettiriyorsa onu yapmanın senin birey olabilmen için en önemli şey olduğu da öğretilmedi.
Ebeveynlerini, öğretmenlerini, toplumu, sosyal çevreyi taklit ederek ve onların yaptığı her şeyi doğru kabul ederek yaşantısına devam etmeyi seçenler, bu realitede kendi bireyselliğinin sorumluluğunu başkasının üzerine yükleyen, yaşadığı bir sorun karşısında o yaptı, ben yapmadım diyerek sıvışan, dış etkenleri suçlayan bireyler olarak, tamamen farkındalıksız ve gelişmeye isteksiz bir şekilde sürüyü takip ederek hayatlarında robot gibi yaşamaya devam ederler.
Ya bunun tam tersini seçseydin? Araştırarak, kendisini taklitten özgürleştirerek, sorgulayarak, kendisi için doğruyu bulmaya yönelerek yaşantısına devam etmeyi seçenlerden olsaydın? Bu daha mı özgürleştirici yoksa kısıtlayıcı mı olurdu?
Yeni doğan bir bebek düşünelim. O bebeğe sadece ihtiyacı olanları versek, altını değiştirmek, beslemek gibi… Nüfus cüzdanına doğduğu tarihi ve yeri yazmanın dışında ismini dahi yazmasak nasıl olurdu? Belirli bir yaşa geldiğinde kendi seçtiği ismi nüfus cüzdanına yazdırsa, daha da bilinçli bir yaşa geldiğinde seçtiği inancını da bu cüzdana eklemek isterse eklese, tüm seçimlerini deneyimleyerek yapsa, güzel, çirkin, doğru, yanlış olan her tanımı kendisi seçse nasıl olursun? Ona sadece yaptığı her şeyden eğlenmesi gerektiği, mutlu olacağı her şeyi yapmaya izinli olduğu aşılansa nasıl olurdu?
Böyle yetişen bir çocuk mu daha mutlu bir hayat yaşardı yoksa her şeyin bizim yerimize seçilmiş ve tanımlanmış olan bizler mi daha mutlu bir hayat yaşıyor?
Sen neyi seçiyorsun? Hala bugüne kadar hiç araştırmadan başkalarının seçimlerini yaşamayı ve onları kuşaktan kuşağa aktarmayı mı yoksa artık kendi seçimlerini yapacak kadar büyüdüğünün farkına vararak daha özgür, daha kendine güvenen, daha özgüvenli bir kuşak oluşturmaya mı?
Haydi seç… Seçim yaratır.