Yeryüzünde tüm varlıklarla ve diğer mahlukatla birlikte mutluluğu sorunsuz ve sıkıntısız, dertsiz ve tasasız, problemsiz ve engelsiz, her zaman güçlü bir yaşam sürdürdüğünü mü zannediyorsunuz? Kesinlikle yanılıyorsunuz. Çünkü gerçek sanıldığı gibi, hiçbir şekilde öyle değildir.
Gerek yeryüzünde gerek varlıkların deviniminde asla böyle bir yaşamın mevcut olması imkânsız olduğu gibi, mutlulukta böyle her istenildiğinde gelmez. Adına yaşam denilen süreç sırasında karşılaşacağınız birçok nahoş olay ve beklenmedik durumlarla daima karşılaşacaksınız.
Elbette zaman zaman tanıklığını yaptığınız olay ve olgular karşısında sarsılacaksınız, önemli olan tanık olduğunuz olay ve olgulardan hiçbir şekilde paniğe girmeden, yıkılmadan, ezilmeden ve içerdikleri hakkında bilgi ve tecrübeyi de edinerek, bireysel yeteneklerinizi geliştirerek başı dik kendi evriminizi devam ettirirken, deneyimlerinizi güçlendirmeniz olmalıdır. Çünkü evrimleşme sürecinde kendi gerçek devinimini tamamlayabilmek için, tekâmül ettiğiniz yaşam seyrindeki tecrübe ve birikimlerin toplamıdır bireyi mutluluğa götüren en zorlu yolculuk. Öyle bir yolculuk ki, hiç kimsenin desteği olmadan bütün engel ve engebeleri kendi öz gücünle aşabilme eylemidir mutluluğa giden yolun yolculuğu.
Mal ile mülk ile ve başka bir şeyle tarif edilmeye çalışılıp ve adına mutluluk diyerek yutturulmak istenen şey gerçek mutluluktan çok uzak ve sadece egonun dünyasında kurulu olan bir oyundan öte bir şey değildir.
Gerçek mutluluk içinden sana tanıklıkların ve deneyimlerin sonucunda açılan ışıklı ve bilgi dolu, sevgiyle kucaklayacağın bir yolculuğun gerçeğidir. İçinde başka sebeplerden etkilendiğin bu gerçeğin dışındaki başka bir mutluluk, sadece bir oyunun sahnelenmesidir ve sende o oyunun bir aktörüsün. Oyun bitince her şey zaten anında tuzla buz oluverir… “