Yaşam her birimiz için farklı deneyimlerle önümüze serilen bir sahne. Yaşam sahnesinde kaybetmemeli insan aslını. Yaşamı anlamak için varoluş nedenini sorgulayabilmeli. Varlık bulduğu bedeniyle, ruhunun cevherini yansıtabilmeli. Giyinmeli insanlığa yakışır tüm erdemlerini üstüne. İnsan olmanın güzelliği ve ruhunun bilgeliğiyle ışık olmalı tüm âleme. Karanlığa inat bilgelik ışığıyla dünya sahnesini aydınlatmalı.
Varlık âlemi tüm güzelliklerini sermiş biz insanoğlunun önüne. Bakmak gerek cevherini görebilmek için. Duymak gerek hissedebilmek için âlemin sonsuz melodisini. Ruhunun derinliklerinde dönüştürmek gerek, tüm deneyimlerin getirdiklerini. Önce insan olmayı öğrenmek gerek, doğum ve ölüm arasındaki o ince çizgide. Sonra tüm öğrendiklerini verebilmek gerek, cömertçe toprak ananın ruhuna. İnsanca yaşama sanatını özümsemek gerek, varoluşunu onurlandırmak adına.
Kendini iyi hissetmekle inşa edilir ruhsal denge. Tüm canlılarla uyum ve sevgiyle kurulan ilişkide gizlidir ebedi huzur. Her canlı bütünün bir parçası olarak, birbirini tamamlar. Her canlı birbirinden öğrenir, gelişir ve büyür yaşam sahnesinde. İnsan unutursa varoluş gayesini. Kaybolur nice vaatlerle çıktığı yolda ne yazık ki.
Kaybolmuş ruhların gölgesinde kalmış nice güzellik. Karanlık bulutlar çökmüş sanki üzerimize. Gözler birbirine bakamaz olmuş nicedir. Sözcükler yitirmiş mana âleminde gerçek değerlerini. Uzaklaşmış kendinden niceleri, yabancılaşmış aslına biçare. Ve kaybetmiş yollarını her biri, savrulmakta zifiri karanlığına.
Seyirci kalmış insanlığımız dünya sahnesinin tüm kurgularına. Uyuyan kalabalıkları, uyandırma gayretinde kadim bilgelik. Serilmiş önümüze ektiğimiz tüm gerçeklikler. Haykırır doğa ana hakikatini. Geleceğe ekilen umut tohumları, sessiz bekleyişinde nereye bu meçhul yolculuk diye. İnsanoğlu uyanışın derin sancılarını çekmekte, hisseder kendini bilenler. Her şey kendi zamanını bekler, evrensel ilkeler ölçüsünde.
İnsan anbean yaratmakta kendi gerçekliğini özgür iradesiyle. Duygu, düşünce ve tutumlarıyla geleceğini inşa eden kudrette yürür yaşam yolunda. Düşünmez mi o vakit nereye bu yolculuk. Görmez mi zifiri karanlık çökmüş yoluna. Hatırlamaz mı nedir yaşamda varoluş amacı. Dökülmüş sahneye geçmişin getirdikleri. Nerede kaybetmiş hakikatini, aramaz mı ki zaman geçmekte. Ne vakit uyanır, o derin uykusundan öyleyse. Hızlanmış zamanın döngüsü, derinden hissedilmekte. Bilgelik pınarlarından akar su misali yaradılışın hikâyesi. Okumaz mı insanoğlu, bitmeyen kadim mücadeleyi.
O vakit unut bütün bildiklerini. Üstü örtülmüş tüm saklı bilgilerin, satır aralarını bir daha oku öyleyse. “Kendini tanı” der tüm kadim bilgiler. Bunun için önce dön kendine kararlılıkla. Düşün kimsin sen? Ardından bir daha sor. Neden geldin bu dünya sahnesine? Ve hatırla bir an evvel unuttuğun gerçekliğini. Arala karanlığın örttüğü saklı gerçeklerin tozlu perdelerini. Korkma! Usulca arala. Göreceksin orada nice sırlar çıkar karşına. Aslında en değerli sırrın kendinde olduğunu, işte o vakit hatırlayacaksın sen!
Kâinatın engin deryasında
İnsanoğlu tekâmül yolculuğunda yürür nicedir
Önemli devrelerindeyiz elbet bu yolculuğun
İnsan özünde taşıdığı sarsılmaz kudretiyle
Bilgeliğini ruhunda barındırmakta
Eğer ki unutmuşsa hakikatini
Karanlığa teslim olmuşların kurgularıyla
Kaybeder yolunu maalesef biçare
İnsanoğlu sonsuz sevginin ve evrensel birliğin
Aydınlık ve görkemli tahtından
Kendi rızasıyla inmiş oysa bir vakit
Ve başlamış oyun, ne yazık ki kaçınılmaz
Kaderin cilvesi bu ya…
Karşı karşıya getirmiş oyuncularını sahnede
Karanlık perdeler çekilmiş üstümüze
Derin uykuya dalmış zihinler usulca
Nicedir bekleyişte kaderini insanoğlu
Evrensel değerlerine olan özlemini
Karanlığa gömmeye çabalayanlarsa
Özünde ışığını barındıran nicelerini
Çeviremez yolundan asla
Bu sancılı dönemde insanoğlu
Sevginin gücünü kalbinde ve ruhunda hatırlayarak
Nefret ve korkunun esaretine kapılmadan
Güzel düşler kurar umutla
İnsan olmanın sarsılmaz kudretiyle
O derin uykudan uyanışın dinmeyen sancılarıyla
Çıkmış madem bir kez bu yola
Kendini bilerek adım atmalı her anıyla yolunda
O vakit aydınlık olur sonsuzluğa yolculuğu
Gök kubbenin o görkemli ışığı
Aydınlatır ebedi yolunu
Bilgelikse şayet arzuladığı
Öyleyse hatırlamalı bir an evvel!
Gerçeği uzaklarda aramamalı
Bilgelik insanın özünde saklı