Kabul edilmemekten ve başkaları İçin yeterince iyi olamamaktan korkuyoruz. Yaşamlarımızda, başka insanların isteklerini ve beklentilerini karşılamaya çalışırken kendimizi sevmeyi unutuyoruz. Bir türlü kaybetme korkusu ile hayır diyemiyoruz. Danışmanlarımın birçoğu hep bu dertten muzdarip.
“Elimde değil Ayşegül Hanım ben böyle öğrendim, büyüklerimden, sorumluluklarımın içinde her zaman onlar baş köşede oldular ve ben şimdi ben 46 yaşımda, hala ailemin istekleri ve beklentileri ile uğraşıyorum. Üstüne üstlük bu durum onları pek de memnun etmiyor, onların istediği gibi yaşamaktan yoruldum. İstediklerimi yapabilecek kadar özgür olmak istemem suç mu? “Diyor bayan A, bayan B, Bayan M…
En derin yaralarımız, kimselere göstermek istemediklerimiz, incinmişliklerimiz, korkularımız, travmalarımız ile ilişkilendirildiği gibi kendimizi fark ettiğimizde ve kendimizi affettiğimizde, en önemlisi kendimizi olduğumuz gibi sevmeyi öğrendiğimizde hayatımızda birer birer mucizeler gerçekleşmeye başlar. İşte gerçek şifa burada başlar. . .
Mavi Kantaron :
Bundan tam 3 sene önce bir arkadaşım bana bir avuç çiçek tohumu hediye etmişti, öyle ya benim gibi çiçeklerden asla vazgeçemeyen bir kadına verilecek en güzel hediyeydi. Tohumlarımı tanımıyordum, kimin çıkacağını, nasıl bir çiçek olacağını bilmiyordum. O da bilmiyordu verdiği tohumların adını. Bir sonraki baharda hepsi envaı çeşit çiçek açtı ve içlerinden biri kendini bana aşık etmişti. İndigo mavisi (gece mavisi) rengi ve minnoş yıldız şeklinde kafaları ile gülümsüyorlardı. Adı; Peygamber Çiçeği olarak da bilinen Blue Centaury çiçeğiydi. Mavi renkli bu olağanüstü güzellikteki çiçekler demetler halinde açarken, ihtişamlı boyları ile çalı ailesinin kızları olmayı hak etmişlerdi.
Mavi kantaron çiçeklerinin ve tüm aile fertlerinin hayır demeyi öğrettiğini öğrenince onu daha da çok sevmiştim. Arketiplerinde Peygamber Çiçeği olarak geçmesi de onu kadim yapan bir başka isimlendirmeydi. Ruhun çektiği tüm acıları yüklenir, fedakarlığın anlamını ve sınırlarını öğretir. İçsel özgürlüğün Sesi olur, kalbin en iyi dostudur.
Gelin bir de arketiplerine göz atalım ;
Cornflower Centaurea’nın botanik adı – Bu, Yunanca “Kentaureion” kelimesinden türetilmiş bir Latince adıdır. Bu isim Centaur Chiron ile ilişkilendirilir.
Chiron yörüngesi Satürn ile Uranüs arasında bulunan ve 1977 yılında keşfedilen bir kuyruklu yıldızdır. Şiron, Kiron veya Kayron denirken rastlayabilirsiniz kendisine. Astrolojide en derin yaralarımızı ve bu yaraların gizlediği şifa yöntemini gösterir. O şifalandırıcıdır. Kendimizi iyileştirmek bizi üzen tıkanıkların tamiri ile mümkündür, reddettiğimiz tüm duygular zihin tarafından hızlı bir müdahale ile baskılanır, üzülmemiş ya da kızmamış gibi yaparak ilk yaramızı yapıştırırız zihnimize. Şamanların şifa gücü Şiron ve metafiziğin dünyasını yöneten Plüton açılarından gelir.
Chiron bir Centeur’dur. Yarı at yarı insan şeklinde olan Centaurların barbarca bir ünü vardı. Vahşi cinsel eylemlerde içmeyi ve şımartmayı severlerdi. Sarhoş edildiklerinde çabuk öfkelenir ve kendi türleriyle bile şiddetli bir şekilde savaşırlardı. Okçuluk tutkuları vardı ve savaşta da çok etkili olabilirlerdi. İhtiraslarını, hiddetini, şehvetini yenmiş faziletli bir öğretmendi Chiron . Chiron insanlaşmaya çalışan yanımızdır. Hayvani yönümüzden kurtulmak için acı çekmemiz gerektiğini bize gösteren özel bir astrolojik amagramdır. Öngörülemez olaylarla gelen acı ile değişim yaşamak zorunda kalırsınız. Tekâmül etmek için aslında kabul edilmeyeni kabul etmeniz gerekir.
Çiçeğin Homeopati de kullanım ;
Sadece sabah/akşam damlaları ile çiçeklerin enerjiktik frekanslarını kullanarak kısa sürede hayır diyebilmeyi öğrenerek, yaşam kalitemizi arttırıyor, dilediğimizi yapmakta özgür irademizi harekete geçiriyoruz. İntegral Homeopati de kahve, nane kullanımı gibi yasaklamalar yoktur. Düzenli kullanım şarttır, çiçek enerjitikleri ilaç değildir tamamen bitkinin enerjitik imzasıdır.