An ve Zaman… Zan ve Aman

An ve Zaman… Zan ve Aman

Yarın var. Dünde vardı… Önceki gün vardı, sonraki günde var olacak. Geçip giden ya da gelmeyecek olan AN’lar da şu anın gerçekliği içinde varlar. Her şeyin yok sayıldığı ve sadece anın gerçek olduğu düşüncesi ve fikri, dünyanın realitesinde sürekli acıyı getirir.

an ve zaman

Sürekli mutlu, sürekli yaşamı garantide, sürekli gelecek korkusu yaşamayan, sürekli para akışı olan ve süper sağlıklı bir insan yaşam formu olmadığı için, anda kal ve anda ol söylemleri, insan realitesinde acıyı ve korkuyu ve belirsizliği mümkün kılmaya başlar.

AN derinliklerinde geçmişin deneyimini ve geleceğin çabasını taşır. Her şeyin anda gerçekleştiği dünyada, salı günü saat 14.00 de toplantınız oluyor. Geçen ay yaptığınız bir görüşmenin sonuçlanması için, gelecekte bir gün anlaşma şansı olsun diye, sonraki günler için planlar yapıyorsunuz. Zihnin sürekli olarak işe, oluşa, zamana, gerçekliğe ve bütüne odaklandığı bir dünyada sürekli anda kalma çabası,hastalıklı bir ruh halini getirir ya da çok büyük kayıpları…

An’da değil, kendinizde kalın, deneyimlerinizi gözlemleyin, sorular sorun, düşünün, geleceğinizi planlayın, adım atın, karar alın, emek sarf edin, çaba harcayın, düşüncelerinizi dönüştürün, kurgu yapın, sizi sizden ayırıp, bütünün boşluğu içinde kaybedecek “An tüccarlarına” kapılmayın. Evet AN’da kalın ama bütünü görerek bunu deneyimleyin…

an ve zaman

Sizi hasta eden, anda kalamıyorum, zihnim susmuyor, başaramıyorum, ben beceriksizim olmuyor, yine sonuçsuz kaldı düşüncelerine sevk edecek her türlü zorunlu koşullandırmanın içinden çıkın, AN’da kalın diye bağıran kişi bile AN’da değil onu görün. Kimse AN’da değil ve herkes AN’da, gülümseyin…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir