Karanlıktan aydınlığa koşmak, susuzluktan suya doymaktır gönül.
Aradığını kendinde bulmak, sevginin doyasıya tadına bakmaktır gönül.
Damlanın okyanusa açıldığı bir limandır gönül.
İşte o limandan o damla bunu fark etmeye ilk başladığında, kendine attığı demiri kaldıracak ve yavaş yavaş kendinden kendine süzülecek.
Gönül, AŞK kıvılcımının ilk çaktığı yerdir.
Gönül, AŞK ateşinin tutuşarak harlandığı yerdir.
Gönül kişinin kendi putlarını yıkıp kendini kendinde aramaya başladığında, sıcaklığını ilk hissettiği mekandır.
Güneş, senin için senden doğmaya başladığında gönül kapısı sana aralanır.
Gönü,l sen tüm gemilerini yani zanlarını yaktığında serinliğinde nefes alacağın dingin bir limandır.
Tatbikat sahası olan bu rüya aleminde her zorluğu hayra dönüştürdüğünde, farklı çiçeklerin açtığı rengarenk bir bahçedir gönül.
Gönül, kendine duyduğun hasretin dineceği kavuşma noktasıdır.
Gönül, sınırsız ve sonsuz yanını keşfettikçe sana senden açılan bir penceredir.
Gönül, Aşk sarhoşluğunda kendinle demlendiğin duygular denizidir.
Gönül, düşüncelerin duyguların ÖZ ‘de damıtılıp dışarıya sevgi ile saçıldığı yerdir.
Samimiyet, güven ve eminlik burada taht kurar.
Her gönül diğer gönlün tamamlayıcısıdır, her gönül bütüne ait yapbozun bir parçası gibi denkleşir diğeri ile.
Gönül diğer gönle damlar ve orada çiçek OL’up açar.
Gönül gönüllerde çoşar.
Çoşturan OL sen.