Nuh Tufanı biter.Herkes helak olmuştur. Tek kişi hariç: Kocakarı.
Sorarlar ona “sen nasıl kurtuldun” diye.
O da “neden kurtuldum” diye cevap verir. Çünkü hiçbir şey duymamıştır.
Kimdir bu hiçbir şeyi duymayan ve görmeyen kocakarı?
Elbette bilge Ana Tanrıçadır. Saf bilincin kendisidir daha açık tabiriyle.
Yapılan tüm astrolojik açıklamalar, gökyüzünün enerjisini anlatırken, toprak enerjisinden çok fazla bahsedilmiyor.
Gökyüzü ve yeryüzü hakkında bir ilim var mı? Elbette.
Korku gökyüzünden geliyorsa, yeryüzü toprağı Adem insan bunu dengelemek için ne yapacak?
Ana Tanrıça- saf bilinç bizi çözümsüz mü bırakıyor? “Boyun eğin ve acı çekin sefil varlıklar” mı diyor. İçinize bu soruyu sorun. Kalbinden böyle bir enerji geçiyor mu, yoksa full zihin odaklı kalarak korkuyor musun?
Kocakarı olan bilge tarafımız tam teslimiyet içindeyse; o zaman, dualitenin tüm kaosuna dikkatini vermeyen ve her ne oluyorsa, geçeceğini bilene dışarısı etki etmez.
Zıt kutupluluk adı üstünde, zıttıyla var olansa, kaosun zıttı huzur değil midir? Demek ki, ikisi birlikte var.
O zaman seçime geliyoruz. Sen nereyi seçersen, orası hizmet eder.
Elbette bu kaosa tepki duymak değildir. Tam tersine o varsa, zıttının da aynı anda olacağının sırrına uyanmaktır.
Saf bilinç daima koruyan, gözeten ve bilendir. Ona hiçbir şey olmaz. O hep genişleyen sonsuzluğun kendisidir. Ve sen de onun içindesin.
Nuh tufanı geliyor mu?
Ben de şöyle bitireyim: Sen kocakarı olana kadar senin için hep gelecek ve hep O bir kişi olman için sana ait olmayan tüm korkularını helak edecek.
Hadi şimdi derin bir nefes al ve söyle:
Ben Saf bilincin kendisi olmaya niyet ediyorum. O bir kişi olarak, Ben Benim’’in ifadesi olan varlığıyım. Şüphesiz olanım..
Ve de öyledir…