Kendine niye bu denli zulmeder insan? Oysa hesap sorar o masum çocukluğun sana. Bu dünyevi oyunlara kaptırıp kendini. Ne yaptın o saf ve temiz çocuk ruhuna?
Sen dönüp aynalara bakmaz mısın hiç… Ayna oluruz hepimiz birbirimize. Bende gördüğün Sende. Sen’de gördüğüm Ben’de… Yoktur ayrılık senle benim aramızda asla.
Sırlanmış aynalarda ararız kendimizi boş yere. Ruhumuzda dinmeyen sızılarımızla. Oysaki hakikatin aynadan sana bakan gözlerinde gizli. Öyleyse geç aynanın karşısına. Bak gözlerine cesaretle. İzle hakikatini gönül gözünle sessizce.
Neden terk ettin peki o masum çocukluğunu? Hangi dünyevi hırslarına takas ettin çocukça hayallerini? Ne vakit yabancılaştın kendine? Ne vakit unuttun ayaklarını yerden kesen o çocuksu neşeni? Sahi… Kimsin sen? Sormaz mısın kendine? Neyi ararsın aynalarda boş yere?
Bize kendimizi gösterir aynalar. Dışarıda izlediğimiz tüm illüzyonlar, bize bizi anlatır bu âlemde. Bizler düşlediğimiz her şeyin özgürce yaratımını yapanlarız. Nasıl bir oyundur kurguladığımız düşünmez miyiz hiç. Neşeyle, sevgiyle, coşkuyla ve umutla… Çocukluğumuzun hayalleriyle bir oyun kurmak dururken… Nasıl bir oyunun içinde kaybettik masumiyetimizi çocukluğumuzla birlikte.
Kendine niye bu denli zulmeder insan? O derin uykundan uyanıp gönül gözünle bak etrafına. Tüm çocuklar ayna olur ruhuna. Çocukluğunu terk edip yetişkinlerin dünyasında, hayallerini ararsın umutla.
Çocukluğunu hatırlamak istersen dön kalbinin makamına. Kendinden kendine yolculuğunda kalbine çıkmalı tüm yollar. Parlat kalbinin cevherini AŞK’la… Dinle o geride bıraktığın çocuğun sesini. Sana masumiyetini haykırır coşkuyla.
Kalbinle olan temasını yitirirsen eğer… Kaybolursun bu âlemin illüzyonlarında. Çocukluğunun masumiyetinden uzaklaşırsan. Teslim olursun ruhunla karanlığın oyunlarına. Geveze aklına takas edersen kalbini. Uzaklaşırsın o çocuk benliğinin saflığından unutma!
Sahi… Ne vakit unuttun o masum çocukluğunu bu dünya bahçesinde Sen… Ne vakit ayrı düştün öz benliğinden.
Nicedir yollara düşmüşüz. Ararız o masum çocukluğumuzu aynalarda. Dünyevi oyunlarla avunuruz nicedir. Neşenin yerine kederi…Umudun yerine korkuyu… Sevginin yerine nefreti… Oyuncak edinmişiz kendimize. Nedendir diye düşünmez miyiz hiç… Neyi ararız sanal âlemlerin arka bahçesinde boş yere?
Dinle! Sana seslenir tüm dünya çocukları. Duy kaybettiğin masumiyetinin sessiz çığlıklarını. Uzat elini… Arala kalbinin sırlı perdelerini usulca. Sevgiyle temas et o çocuk benliğine sonra. Affet tüm çocukça hatalarını. Kucakla şefkatle o masum çocukluğunu yeniden SEN.