Sonsuz âlemlerin sırrını özünde taşır insan. Unuttuklarını hatırlamak üzere çıkmış ruhsal yolculuğuna. Hikâyenin başlangıcı ve sonu sırlanmış yaşam kodlarına. İnsan yaşam sahnesinde tüm düşleriyle, yeni yeniden yaratımda olan ebedi yolcu.
Zihninin dehlizlerinde çıkmadan yolculuğuna, açılır mı boyutsal âlemlerin kapıları. Zamansız olan ruhun, sığar mı bir ömürlük beden kalıbına. Sana dayatılanların dışına çıktığında, ne kalır geriye avuçlarında. Sende saklı ebedi sırları arayışa koyulmadıysan, düşle gerçeğin ayrımına varır mısın bu yaşam sahnesinde. Düşlerinde hangi güzellikler saklı bir düşün. Unutma sen düşlerini yaşamına her anınla yansıtansın.
Uzak geçmişin tüm sırları, gizlenmiş sembollerin ardına. Yaşamın başlangıç hikâyesini hatırlamak istersen, tüm yaşanmışlıkları satır aralarında ara. Hikâyenin başlangıcı ve sonu, sembollerin derin anlamlarıyla sırlanmış. Sen yeter ki OKU insanın yolculuk hikâyesini. Sen yeter ki hatırlamak iste, yaşam gayeni.
Sembollerin dili vardır. Zamansızdır geçmişten gelen tüm semboller. Serilmiş önüne nice gizem dolu hikâyeler. Uzak tarihin tozlu raflarında, üstü örtülü tüm gerçeklerin aralanır usulca perdeleri. Efsanelerde ara uzak geçmişin sırlarını. Kadim öğretilerde ara sırlanmış tüm bilgileri. Okuduğun her bilginin satır aralarında ara yaşamın gizemlerini. Ardından kendinde ara âlemlerin derin sırrını. Sonsuzluğun tüm bilgisi sende saklı. Uyan ve hatırla, sen hangi düşlerle indin bu boyutlara.
İnsan duygu ve düşüncelerinin yarattığı âlemlerin kadim yolcusu. İnsan özünde taşıdığı cevherle değeri kendinde saklı bir hazine. İnsan nicedir kendinden kendine yolculukta olan. İnsan kendindeki sırları her defasında unutan ve unuttuklarını yeniden hatırlayan.
Neden arar insan kendini aynalarda. Her insan birbirine sırlanmış birer ayna. Çalışır aynalar her anımızda. Yine kendimizi izleriz o aynalarda. Oysa gözlemleyen de deneyimleyen de yine BİZ. Düşlerimize inip, düşlerimizde kendimizi ararız bu âlemde. Her ruh düşler diyarında, özündeki cevheri arar nihayetinde. Nicedir arayışta olan, kendine uyanır zamanı geldiğinde.
O vakit uyan, nedir gerçekliğin? Yaşanılan onca keder neyin habercisi? Dünya sahnesinde olanları görmez misin? Nicedir görünür olmuş karanlıkla aydınlık. Gerçek ile kurgu serilmiş önümüze apaçık. Uyanmış bilinçler fısıldar hakikatleri. Çağlayan gibi akar her oluktan âlemlerin bilgisi. O vakit OKU, nedir gerçekliğin? Tesadüf mü sanırsın yaşanan çoğu şeyi? Hızlanmış zaman döngüsü, aralanmış tüm perdeler. Görünür olmuş karanlıkta gizlenenler. Uyanmış olanlar fısıldar hakikatleri. Duyulur olmuş yalan ve gerçek. Sen yeter ki kalbinle dinle gerçeğin ezgisini.
O vakit kendi gerçekliğini önce kendinde ARA! Bir daha bak aynalara. Ruhunun öte âlemde verdiği sözleri HATIRLA! Nedir yaşam gayen dünya sahnesinde? Nasıl bir gelecek var düşlerinde?
Düşleyen de deneyimleyen de BİZ. O vakit aydınlık yarınları düşleyelim birlikte. Umutla ve iyi niyetlerle…