Her düzenin içinde bir düzensizlik, her düzensizliğin içinde bir düzen vardır; Yin-Yang gibi her şey birbiriyle içiçe, birbiriyle ilgili, ilişkili ve dengededir.
Öyle olmak zorundadır; Evrensel İşleyiş böyledir.
Birliğin içinde teklik, tekliğin içinde birlik vardır; bu bilince erişen, bu bilgiyi içselleştiren rahat, mutlu ve huzurlu yaşar.
Bu bilince erişemeyenler için ise, bir düzen varsa karşılığında da bir ‘düzülen’ vardır; onlar durumu öyle algılar ya da yaşamın düalite şeklinde işlediğini zannettikleri için karşıtlıklara odaklanırlar.
Aslında konu şudur; düzen, bu bilinçlerce ‘düzen’ olarak algılanmıştır; e o zaman, bunun karşılığı olarak bir de ‘düzülen’ olacaktır.
Buradaki yanılgı şudur; bu bilinçteki insanlar da ‘yüzeyde’ yaşayan pek çok kişinin düştüğü o hataya düşmüş, mânâyı maddeyi indirgemişlerdir ve doğal olarak böyle bir durum ortaya çıkmıştır.
Ve ne yazık ki onlar kendilerinin hep düzülen taraf olduklarını zannederler çünkü sürekli kurban ve mağdur olduklarından dem vururlar.
Arkadaşlar; bilin ki ne düzen ne de düzülen var. Kurban/mağdur olan da yok, kurban/mağdur edilen de sadece işleyen bir düzen var ve biz onun kurallarına uyarsak, ona göre hareket edersek hayatımız yolunda gider.