Bir süre önce dergimizde kitap eleştirisini kaleme aldığımız Marslı romanı, beyazperdeye aktarıldı ve geçen hafta vizyona girdi. Andy Weir tarafından yazılan kitap çok ilgi gördüğü için sinemaya nasıl aktarılacağı merak konusuydu.
“Mark Watney, dünyanın en ünlü adamıdır. Sorun şu ki, dünyada değildir.” Kitap kapağından.
Elbette iyi kitap okuyucularının satır aralarında yakaladığı detayların ve daha önemlisi tüm kitabın kendilerinde bıraktığı duyguların hepsini birden filmde bulması pek kolay olmuyor. Burada yönetmenin hangi satırlara hangi açılardan baktığı rol oynuyor.
NASA’nın bir Mars görevi sırasında öldüğü sanılan astronot Mark Watney, ekibi tarafından orada bırakılıyor. Mürettebatın bıraktığını sandığı Watney’in cesedi olsa da, o kurtulmuş ve gizemli bir gezegende hayatta kalmanın yollarını aramaya başlamıştır. Aslında botanist olan Mark Watney’in bu mesleği işine çok yarayacak, yardım gelene kadar hayatta kalabilmesi için gerekli olan patatesleri yetiştirmesini sağlayacaktır. Kendisinin de dediği gibi Mars’ta ilk organik tarımı yapan ve bu sayede bir bakıma orayı kolonize eden bir insandır artık o.
Yönetmen koltuğunda Ridley Scott’ın oturması beklentilerin yüksek olmasına yetmişti. Bunun altından kalktığını rahatlıkla söyleyebiliriz, ancak bazı tercihleri kitap okurları tarafından eksik bulunabilir. Zira kahramanımız Mark Watney’in çok mizahi bir karakter olması yönünün ve hesaplamalara çok odaklanmasının filmde yeterince üzerinde durulmadığını söyleyebiliriz. İzleyiciyi sıkmaması için survivor mücadelesinin matematik kısmı biraz es geçilmiş olabilir.
Bunun yanı sıra görsellik ve gerçeklik unsurlarının çok başarılı bir şekilde aktarıldığının altını çizmeliyiz. Filmin final sahnesindeki heyecan ve gerilimin kitaba göre daha iyi yansıtıldığı da söylenebilir. Astronot Watney’i canlandıran Matt Damon ise rolünün hakkını veriyor. Ares 3 mürettabındaki karakterlere ise yeterince süre verilmemiş filmde.
Bilim yönü daha ağırlıklı bir bilim kurgu filmi olan Marslı, izleyiciyi tatmin etmiş olarak salondan uğurlamayı başarıyor. Peki daha iyi olabilir miydi? Evet, kesinlikle daha iyi olabilirdi…
Yazarın Marslı kitap eleştirisini okumak için: