Yalnızlığının dalgalarında bir ileri bir geri vuruyorsun huzurun kıyılarına. Her vuruşunda aldığın kum tanecikleri ve taşıdığın noktalardan noktalara oluşturmakta özlenen diyarın seyrettiğin yollarını.
Yine geldik buradayız seninle karşı karşıya kalp kalbe yan yana kol kola. Ser verdik sır vermedik. Sezgilerden bahsettik. Sezgilerin önderliğinde gidenlerdendik hep öyle olduk öyleydik.
Yanılgılardan oluşan dünyanızda düz yolda yürüyebilmek için sezgileriniz verildi sizlere. Her ne kadar zihin onu gölgede bıraksa da o hep orda kaldı sizin için. Size sesini duyurmaya çalıştı. Her gün her saat her dakika her an ordaydı sende ordaydın onunlaydın ama onu görmezden geldin, duymazdan geldin. Şimdi bu En büyük fırsatın ona tekrar kucak aç onu en tepeye koy onu en yukarıya zihninin yerine koy. Bırak seni yönlendirsin. Sonucunda olan senin isteğin ya da bir başkasının isteği üzerine değil. Olmakta olan olacak. Sende oluşa katıl Sende o denize atla ırmaklarla birleş, nehirlere karış. Denizde kalacağım diye uğraşma. Teslim ol.
Dağılırım gökyüzüne kanatlanırım uçarım hatta. Gözlerim yukarılardan sizleri herkesi Çoğalırım ışıkla ve saçılırım hislerinizde kalbinize akarım aslında. Görürsün beni her bakışında. Alırsın sevgimi her kucak açısında. Bakarsın bana bende sana dalarsın gözlerime. İnersin derinliklere yada çıkarsın belki de o derinliklere… Kim bilir?
Yine de uçuyorum şu anda seninle gökyüzünden de gökyüzüne. Geceden geceye Gündüzden gündüze. Güneşten güneşe evrenden evrene. Sizde gelin benimle gösterelim size de yukarıları yada aşağıları yada sonsuzluğu evrenin bir o kadar ıssızlığı ama bir o kadarda anlamlılığında süzülelim birlikte.
Yakın çok yakın senden benden de yakın bu andan da yakın yanından ya da arkandan ya da önündeki uzaklardan da yakın hemen şimdi su anda işte burada burda şu andayız. Yaşanıyoruz yaşıyoruz. Yaşanıyoruz yaşıyoruz. Yaşanıyoruz yaşıyoruz. Kaybolalım bu anın güzelliği ve kusursuzluğunda. Kaybolalım. Sonra bulunuruz nasıl olsa.