Zamansız Düşünceler

Yazarın elinde değildir iz bırakmak, sadece paylaşır. İz ise, okuyanın yediği darbelerdir.

Zamansız Düşünceler

Yazı 2:

bilgi misin? bilgi cehalettir!

bilgi, uçuşan görünmez toz zerrecikleri gibi, solusak da solumasak da içimize nüfuz eder. biz bilginin bir parçamız olduğunu kabul edene kadar da üstümüzde sırıtır…

bilginin bir parçası olduğumuz sürece de üstümüzü kapatır…

kanallıkların da yaptığı şey, bilgiyi ortalığa serpmektir.

ben olmak, tüm olmak, bilginin sana nüfuz etmesini beklemekten çok, bilgiye nüfuz etmektir.
yani bilgi olmaktır. bu da şeffaflıktan geçer. geçirgenlikten geçer. toz zerreciği gibisindir artık.

dogdugumuz andan itibaren, etrafımız farklı bilgi paketleri ile dolu… hangi yöne dönersek, o bilgi paketini görüyor, istersek alıyor, istemezsek almıyor, almadığımızı zannediyoruz…

bilgi nüfuz ettiği kişinin kimliğini ele geçirir. ve o kimlik ile oynar. biz de bu yanılsamaya müdahil olur, hayatta karşımıza çıkan her bilgi paketini kişinin kendi özü zanneder, bize yapışmasına izin veririz…

o kadar çok paket yapıştırırız ki üstümüze, çıplak olmaktan korkar, onlara sımsıkı sarılırız…

belki de bu yüzden yüzyıllar önce, dünyanın düz belki de yuvarlak olduğu yanılsamasına körü körüne taptı insanlık

belki de bu yüzden platon’un meşhur mağarasından uzun yüzyıllar dışarı çıkamadı insanlık.

bilgi insanı cehalete sürükler…

bukalemun gibi, yapıştığı insanın rengini alır ve müsaade eder bilgiyle yüceleştiğini zannetmesine. ego diyoruz ya. bilmek. bildiğini zannetmek.

zannetmek.

bilgi zannetmemizi sağlar… biz asla bilmeyiz. zannederiz bu illuzyonda… şu anda hala nasıl zannediyor isek…

durum bu kadar ümitsiz mi? diye sorulabilir konunun dışına çıkıldığı zaman…
bu da, benim zannediyor olduğum bir bilgi belki de…
tüm hikaye, okuyanın, ne kadar kimlikleştirdiği midir gerçekten?
bu kısmı yoruma açıktır hikayenin…

peki bilgiye nüfuz etmek, yani çıkış yolu nedir?

bilginin zaten senin özün olduğunu farketmektir. farketmek.

öz nedir?

kaynaktır. yani senin özün kaynaktır. yani varolan ve olmayan…

öyle ise ben varolan ve olmayanım. ve aslında zannettiklerim ve etmediklerim dolayısı ile.

kısacası ben bilgiyim…

bilgi olmak, kendini farketmektir… hani tümevarım diyorsunuz ya..

Yazar Hakkında

Yazılarım, kendi dilimde olup klasik şekillerden ve kalıplardan uzaktır. Bu yazıları kendi vurgularına göre okuyabilmeniz için özellikle edit edilmemesini rica ettim. Yazarın elinde değildir iz bırakmak, sadece paylaşır. İz ise, okuyanın yediği darbelerdir.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir