YeniYıl’a 29 Aralık’daki Oğlak YeniAy’ıyla giriyoruz. 07o Oğlak’da birleşen Güneş ve Ay, Retro Merkür’le yepyeni başlangıçlar yapacağımızı ve bu başlangıçların uzun zamana yayılacağını gösteriyor. Geri giden Merkür etkisiyle hayatımızda farkında olup, görmezden geldiğimiz konuların, davranış ve algı biçimlerinin görünür olacağı bir sürece girmiş bulunuyoruz. İlişkilerimizi, işimizi ve bunların içimizde nereden çıkıp, hayatımızda nasıl görünür olduğunu sorguluyor olacağız. Bu bağlamda 2017 yılı seçimlerimizi net bir şekilde gözlemlemeye, gözlemlerken de zihnimizi, bedenimizi, duygularımızı sağlık ve denge doğrultusunda birleştirmeye olanak veren, “tek noktaya vurduğumuz” ve sağlam kalıcı yapılar inşa ettiğimiz bir yıl olarak gözüküyor.
YeniAy, Gökyüzünün ensesinde, kolaylıkla göremediğimiz bölümünde gerçekleşiyor. Bilinçli ve yavaş eylemin Oğlak’ı, bilinçdışından Kral, Kraliçe, Gardiyan ve Haberci’nin liderliğinde yükseliyor; farkında olmadığımız, yıllara yayılan davranış kalıplarımızı oluşturan korku ve kaçınma biçimlerimizi görünür kılıyor. Dışarıda ise bu içsel dinamiklerin var ettiği, finansal ve düzen odaklı yapıların bizi gözleme iten değişimine tanık oluyoruz.
Hepimizin yaşamında Oğlak arketipi, zamanla inşa ettiğimiz kalıcı yapıları, kemik ve diş yapısını, azmettiğimiz ve karanlık sulardan bulup karaya getirdiğimiz hazineleri temsil eder. Bugüne kadar oluşmuş yapıların yıkımını başlatan 2008 yılından beri geldiğimiz bu noktada, Satürn Oğlak’a geçmeden önceki son fazdayız. Dolayısıyla bu yıl elde olmayan koşulların hayatımızı etkileyeceği, seçimlerimizi değiştiren önemli olaylara tanık olacağız. Plüton ve Satürn prensibi gereği, dengeye hizmet etmeyen kalıpların kırılması için bilinçli bir dikkat ve konsantrasyon sağlamamız gerekiyor. 2017 Aralık ayına geldiğimizde, bugünden Ocak sonuna kadar önümüze gelen, aklımıza düşen konuların, artık iyileşmiş olması hedefleniyor. Çünkü Satürn Oğlak’a girdiğinde (2018) bedenimizden, finansal sisteme kadar yepyeni bir dikkat ve günlük yaşam düzenine geçmiş bulunacağız. Adeta tüm atomlarımız yenilenmiş olacak. Kısaca bu yılın açılışı, geçmiş yaşamımızın bir GünSonu ya da Z Raporunu temsil ediyor.
Yeni Ay’ın Sabian Sembolü ise umut veren bir ipucuyla, alışkın olduğumuz düzeni değiştirirken, kalbin şarkısını takip edeceğimizi gösteriyor; “Birds in the house singing happily.” Neşeyle şarkı söyleyen kuşlar, bu yeniayda 12. Evde olduğundan, yalnızca içsel ışığın aydınlattığı bir odaya giriş yapmamız gerekiyor. Birgün elinden tutan annesini silkeleyip, ağlayan bir çocuk “İdare edemem anne.” Diye bağırmıştı. Artık kendi gölgemizde idare edemediğimizi fark edeceğiz.
12.evdeki Oğlak YeniAy’ıyla kontrolü kaybetmeye hazır mıyız?
Kaybetme korkumuzun, kemikleşmiş arzularımızın bulunduğu bölgeye giriş yapıyoruz. Burayı aydınlatan ışık hücrelerimizden, kemiklerimizde kayıtlı geçmiş bilgeliğimizden kaynaklanıyor ve görmezden geldiğimiz potansiyelimizi aydınlatıyor. Bize ait, henüz ayak basmadığımız bir alanda ilerliyoruz. Güneş’in, Ay’ın, Plüton’un bir araya geldiği, her bir hücremizin uyanıp, onu nasıl yönettiğimizi gözler önüne serdiği bir odada, kendi bilinçdışımızın hayatımızı nasıl yönettiğini kavrıyor ve kaderimize tanık oluyoruz.
“Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz.”
Kendi gerçekleşmemiş potansiyelimizle yüzleşeceğimiz bu alanda, her birimiz kendi kaderimizi nasıl yarattığımızı ve nasıl daha iyi yaratabileceğimizi fark edeceğiz. Arkasından gelen Güneş ve Ay Tutulmaları da bunları gerçekleştireceğimiz zaman tünelleri gibi işlev görüyor olacak. Dolayısıyla nerede korktuğumuzu, nerede durduğumuzu ve nerede kendimizden bir şeyleri esirgeyip, oyalandığımızı net bir şekilde göreceğiz.
Çok daha yapıcı, çok daha güçlü plan – programlar yapabilmek için yaşamın belirsizlikleriyle barıştığımız ve gündemi – dışsal koşulları kabul etmeyi öğrendiğimiz bir süreçteyiz. Türkiye’de yaşayan, bu coğrafyadan beslenen insanlar olarak 26 Şubat 2017 son Balık tutulmasına kadar bu içsel gelişimi hayret verici bir şekilde takip ediyor olacağız.
Mars – Güney Düğüm tetiklemesiyle ifade bulan bu durum aynı zamanda ruhsal ve bedensel yönden gelişime ağırlık vermemiz ve eski bağımlılıkları bırakıp, özümüzden beslenmeyi öğrenmemiz gereken günlerde olduğumuzu gösteriyor. Bu durum yılbaşında da etkili olduğundan aşırı alkol ve uyuşturucu tüketimini akla getiriyor. Gökyüzüne bakacak olursak, Mayıs ayı, tüm bu ruhsal özden beslenme düzeninin oturup, bağımlılıkların geride kalışının başladığı tarih olarak gözüküyor. Hayatımıza da baharın gelebilmesi için kışı iyi geçirmek dileğiyle. . .
2018’de yeni bir ekonomiye dayanan ev ve iş düzenin temellerini atmak için bu yıl geçmişten gelen yapıları bizzat sonlandırıyoruz. Bu yapılar evrensel prensiplerden sapan, bizi hasta eden, hapseden yapılar. Bu iki aşamada gerçekleşiyor. Birincisi Şubat ayında ikincisi ise Temmuz’da. Bu iki zaman dilimi birbirinden çok farklı sahnelerde olacağız.
Şubat’da 2008’den beri devam eden büyüme ve dönüşüm sürecini kapatıyoruz. Bu dönem geçmişten gelen hastalıklar son bulabilir, devam eden belirsizlikler son bir kırılma yaşayabilir. Ayrıca ekonomik anlamda kendimizi güvende hissetmediğimiz bir dönem olacağından değişen şartlara uyum sağlamakta yarar var. Hayatımızdan pek çok şeyin çıkıp gittiğine ve yerini ilham ve içsel gücün aldığına tanıklık edeceğiz. Son bir arınma, salıverme ve bırakma hamlesi.
Ülke gündemi Aralık – Şubat boyunca dalgalı ve tatminsiz görünüyor. Bu süreçte dışarıda görmek istediğimiz değişimi göremediğimizi, tek tek bireyler olarak kendimizi iyileştirmenin değişimin tek yolu olduğunu fark ediyor olacağız. Türkiye’nin içsel gücünü ve yeteneklerini ortaya çıkarırken, yönetim ve dış imajla ilgili konularda kaotik bir süreç.
Temmuz’daki 2. Aşama ise yeni düzeninin açılışını yapacağımız netleşme ve farkına varma dönemi. Bu aşamada uyum sağlamaktan yaratıcı bir şekilde kendimizi ifade etmeye, bir çeşit kişisel mutluluğumuzun logosunu yapıp, hayatımızın yönetimini üstlenmeye geçiyoruz. Ülke gündemi ve para piyasası netleşmeye başlıyor, odağımız yakın ülkelerle ilişkilerden, ekonomiye kayıyor. Bugüne kadar beklettiğimiz kişisel isteklerimizi ilk sıraya alıyor ve Balık’dan gelen dağınıklık sürecini toparlamaya başlıyoruz.
21.12.2016 ve 08.01.2017 arasında gözlemleme ve olasılıkları değerlendirme sürecindeyiz. Bu dönem işlerimizi nasıl oturtacağımızı, taşınma, yeni bir iş ve ev düzeni kurma gibi fikirlerimizi oluşturacağımız süreç. 30.01.2017 Plüton – Merkür kavuşumuyla bu dönem aldığımız ilhamlar yaşamımızı ve bizi değiştirmeye başlıyor. Son derece güçlü ve radikal kararlar alıyoruz.
Zamanı en güzel şekilde hissedip, paylaştığımız,
Mutlu bir Yeniyıl Olsun,
Işık Olsun.
