Bu Hayat Ben’im, bu hayat benim

Ne çok öğrendik kendimizin dışında her şey olmayı, herkes gibi olmayı. Sevilmek, takdir görmek, değerli olduğunu hissetmek için bir şey yapmalı ve olmalıydık. Kabul edilme ihtiyacı bizi biz olmaktan alıkoydu oysa…

Bir hayat yaşıyorsun içinde kendinin olmadığı. Yaşadığın hayatta bir tek Sen yoksun. Herkesin yeri olduğu yaşamında kendine yer bulamadın. Sonrada başka birilerinin hayatında yer edinmeye çalışıyorsun. Ne kadar önemli, değerli olduğunu sana söylemelerine duyduğun ihtiyaçtan kendinden vazgeçiyorsun. Yok ediyorsun kendini dostum yok…

Bu Hayat Ben’im, bu hayat benim

Yaşadığın her ilişkinde yok sayılıyorsun böylece. Tüm kainat sana haykırıyor seni. Ne duyuyor, ne görüyor ne de idrak ediyorsun. Tüm şuurun kendi yanlışlığın üzerinde yansıma yapıyor da biri hala sana yardım etsin istiyorsun. Bilmez misin ki tek çare kendinsin. Kendine gelmek ve kendine sahip çıkmak kurtarıcınken sen dışarıda arıyorsun kurtarılmayı.

Bak bakalım şöyle bir yaşamına kimi kendinden üstün kıldın? Kim için kendini önemsiz yaptın? Kim için istemediğin halde evet dedin? Kim için içinden gelmediğinde bile hoşuna gitmiş gibi davrandın? Kendine kaç kere ayıp ettin başkasına ayıp olmasın diye? Sınırlarını ihlal ettiğin, hayır diyemediğin kaç kişi var? Kaybetmemek adına kendinin ne kadarını hiçe saydın? Kendini ne kadar hoşlanmadığın, için bas bas bağırırken hayır diye içini susturup, bastırıp bulunmak istemediğin ortama maruz bıraktın? Ne uğruna, kim uğruna? Ne ya da kim senin için vazgeçilmez ve değerliydi senden daha fazla? Bugüne kadar öğrendiğin her ne varsa sana ve yaşama dair ya öyle değilse?

Hadi bu soruları kendine sor. Herkese yalan söyleyebilirsin ama kendine dürüst olmayı hep hatırla.

Tüm tanımlamaların ötesine geçerek, tüm ihtiyaçlarını bırakarak sadece ve sadece kendine adanman seni yaşadığın ıstıraptan çekip alır. Kendine adanmak kendinin tamamına izin vermektir. Kainatta her şey senin şuurunun açığa çıkışıdır. Suretlendirdiğin her şeye dikkat et. Ne ve kim olduğuna inanıyorsan, neye izin verip neyi kabullenemiyorsan o karşında bir suretle apaçık karşına dikildiğinde afallama.  Kendi yaratım gücünü eline al ve ilerle. Dışarıda sandığın değer, sevgi, önem, ilgi hep içeride. Sen’de. Kendini ne kadar alıp kabul edebildiğin ve kendinin her haline ne kadar izin verdiğinle alakalı her şey. Doğru ve yanlış, iyi ve kötü olarak tanımladığın ne varsa hepsi karşına çıkacak. Kendi yargılarını, kendi hislerini, kendi düşüncelerini göreceksin hep. Bazılarından ürkeceksin. Hayır ben böyle biri değilim diyeceksin. Sistem boyutlu okunmalı. Sana sadece olduklarını ya da olmadıklarını göstermez. Seni apaçık gösterir. Çırılçıplak halinle aynaya baktığında kimseye söylemediğin sadece gördüğünde kendinin bildiği ne varsa kainat aynasında onu göreceksin. Dikkatin nerede aynaya bakarken?

Şunu bil ki, Kimsenin yaşamından sorumlu değilsin kendi yaşamından sorumlu olduğun kadar. Bu hayat senin ve sen hayatını yaşamak için bu realitedesin. Başkalarının yolundan gidip onları taklit edesin diye değil. Ya da ne kadar yanlış ve hatalı olduğunu bilmek için gelmeyi seçmedin bu yaşama. Bakış açını değiştir artık. Yanlışını aramak değil, yanlışa bakmayı değiştir…Ya yanlış yoksa?

Bu hayat benim de… Hayatına sahip çık. Çünkü hayatının içinde Sen varsın…

Bu Hayat BEN’im de… Gücüne sahip çık… Çünkü Sen’in içinde Hayat var…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir