İnsan, güzelliğini ve mis kokusunu varoluşa sunmak isteyen çiçekler gibidir; çünkü varoluşta her şey kendini gerçekleştirmeyi ve parçası olduğu bütüne katkıda bulunmayı ister.
Çiçeğin açarak güzelliğini göstermesi ve kokusunu yayması için, ihtiyaç duyduğu şeyleri kendisine alıp güneşin ışığıyla yaratması gerekir. Güneşin her zaman orada olması, yaratım için gerekli olanlar tamamlanmamışsa yetersiz kalır.
İnsanın da tıpkı çiçek gibi kendi eksiklerini, vermesi gereken sınavları fark edip derslerini alarak tamamlaması gerekir. Kendini seven, gözlemleyen ve idrak eden insan, bireysel farkındalık ile eksiklerini tespit ettiğinde ve tamamladığında, her zaman orada olan güneş sayesinde kendiliğinden çiçeklenecektir.
İnsanın bireysel farkındalık yaratması için, baktığı her şeyde kendisini gördüğünü anlaması ve gördüğü şeyler aracılığıyla kendisini anlaması yeterlidir.
Gözlenenden ve gözlemin şeklinden bağımsız bir şekilde, bakan göze göre anlayış değişir. Olayın kendisi aynadır, aynaya baktığında kişinin gördüğü ise kendi içinde olanın bir yansımasıdır.
Yaşanan tek bir olayı gözlemleyen herkes, olayı o andaki kendi içsel durumuna göre algılar. Yağmur yağdığını gören bir çocuğun dışarı çıkıp yağmurda keyifle oynaması ve yağmura önlemsiz yakalanan bir yetişkinin ıslanmaktan rahatsız olup sinirlenmesi gibi, tek bir olay kişilerin içsel durumundaki farklılığı ortaya koyar.
Bakan kişinin içsel değişimine göre, aynı kişinin aynı olaya bakışı da zamanla değişime uğrar. Nasıl ki çocukken dert ettiğimiz şeylere bugün baktığımızda o dertler bize gülünç geliyorsa; insan da bulunduğu bilinç seviyesinde sınav olarak karşılaştığı şeyleri aştıkça onlar hakkında farklı bir anlayışa erişir.
Tecrübe edilen her şey, insanın içsel olarak farkındalığa ve sonrasında anlayışa ulaşması için ona tutulan bir aynadır.
Kişilerin ve olayların kendisinden çok, onlar yoluyla anlatılmak istenen ders önemlidir. Alınması gereken ders farkındalıkla anlaşılana kadar, kişiler ve olaylar değişse de onlar aracılığıyla gelen ders aynı kalacaktır. İnsan bu dersi görecek ve idrak edecek farkındalıkta olmadığında, kişilere ve olaylara dersin kendisinden daha çok önem verir; çünkü olayın öznesi olan kişileri yargılamak ve suçlamak, dersin kendisini anlayıp sınavı vermekten daha kolaydır.
Dışarıdan bakıldığında olumsuz görünen olayların ve kötü görünen kişilerin vermek istedikleri dersi idrak etmek için, deneyimin kendisine üçüncü bir gözle bakmayı sağlayan farkındalığa ihtiyaç vardır. İnsanın kendine bakma fırsatını yakalaması ve farkındalık ile derslerini anlayıp kendi içine doğru büyümesi için, karşısına çıkan kişiler ve olaylar en gerekli olanlardır.
Yaşanan her olayda, olaya dahil olan kişiler için ve olayı dışarıdan gözlemleyen kişiler için alınması gereken farklı dersler vardır. Olumsuz görünen bir olayda kötü kişi olarak görünen kişilerin de kendilerine alacağı dersler vardır ve bu dersler yalnızca onları ilgilendirir, dışarıdan müdahale ile onların anlayışta büyümelerini sağlamak mümkün değildir.
Kendini tamamlama yolculuğunda herkes ihtiyacı olan dersleri almakla sorumlu olduğu için, tek bir olay herkesin yalnızca kendi ihtiyacı olanı almasına aracı olacaktır, odak noktası olayın aynasında insanın kendi yansımasına farkındalıkla bakmasıdır.
Çiçeklenmeyi sağlayacak olan asıl etken, çiçeğin kendinde eksik olanları tamamlamasıdır, her zaman orda olan güneş sayesinde çiçek kendiliğinden açacaktır.