İşe iade davalarında boşta geçen sürenin kıdeme etkisi

İşe iade davası haklı bir fesih nedeni olmaksızın işveren tarafından işine son verilen işçinin tekrar işe iadesi ve işçinin çalışmadığı zamanlardaki uğramış olduğu zararları tazmin etme imkânı veren bir davadır.

İşe iade davalarında boşta geçen sürenin kıdeme etkisi

İşe İade davası 4857 sy iş Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre; İş sözleşmesi feshedilen işçi, haksız feshe dayanarak fesih bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açması halinde dava usulden reddedilecektir. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.

İşçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir. Mahkeme tazminat ile ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşe iade kararı sonrasında boşta geçen sürenin kıdeme eklenmesinin önkoşulu kanunun öngördüğü süreler içerisinde işçinin işe başlatılma talebinin bulunması ancak işverence işe başlatılmamasıdır.

Boşta geçen süre ücretinin karşılık geldiği süre kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi işçilik alacaklarının ödenmesine etkileyebilmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10/10/2016 tarihli 2016/21532 ES. 2016/17631 K. Sayılı kararında İşçinin feshin geçersizliği ve işe iade davasını kazanması ve işe başlatılmaması durumunda, anılan 4 aylık süre ihbar, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağını etkiler. Çünkü dört aya kadarki süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir. 4 aylık süre her zaman kıdemi etkiler. İhbar tazminatı ile yıllık ücretli izni ise ücret artışı meydana geldiğinde veya süre eklenip önel süresini ve izne hak kazanmaya neden olduğunda etkilemektedir” demiştir .

4 aylık sürenin her zaman kıdemi etkileyebilmesi için işçinin işe iade davası açabilmesinin şartlarından olan 6 aylık kıdeminin olmasının yanı sıra bu asgari süreye göre dava açılması halinde 4 aylık sürenin kıdeme eklenmesiyle birlikte kıdem tazminatına hak kazanabilmek için en az 12 aylık çalışmanın da bulunması gerekmektedir. Zira 4 aylık sürenin eklenmesine rağmen 12 aylık süre koşulu gerçekleşmez ise işçi kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Ayrıca, ücretin kıdem tazminatı tavanını geçmesi halinde, işe başlatmama tarihindeki kıdem tazminatı tavan rakamı dikkate alınacaktır.

 

Av. Kadriye Emeksiz
https://www.instagram.com/avkadriyeemeksiz/

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Murat Tali
Yönetici
17 Şubat 2021 00:50

Klasik tartışmadır, “sanat, sanat için midir? yoksa sanat toplum için midir?” Aslında sanat, sanatçının kendi yüreğine seslenmek içindir. Yüreğindeki fırtınaları, başkasının göremediği detayları açığa çıkartmak içindir. Ortaya çıkan esere bakıp onu anlayanlar ve anlamayanlar için değil, o esere bakıp kalplerinde fırtına çıkartanlar içindir. Bir tek kişi için çizilir/yazılır/bestelenir o eserler ve o tek kişinin yüreğine akın eder her bir detay..

1
0
Would love your thoughts, please comment.x