Tüm acabalar bittiğinde gerçekten bir insanı tanırsınız. O zamana kadar tüm sabrınız kadersel sürecin rehberliğidir. Artık bu bir teslimiyettir. Kime? Kendi yüksek farkındalığınıza. Sizi en iyi bilen halinize.
Siz yüksek titreşim olmak istiyorsanız, artık duruma müdahale etmeden sadece kalbinizden gelenlerle seçimin meydana geleceğini bilin. Zihin kızgın ya da öfkeli olduğu için kontrolü bırakmak istemez. Şüphe etmeden kalbinize odaklanın. Ondan sonrası gerçekten ya başlangıçtır ya da bitiş. Her ikisi de aynıdır. Her bitiş, her yeni başlangıçtır.
Çok ileri zekaya sahip olduğunu iddia edip, kendini en ileride seviyede zanneden düşük titreşimli her varlık, yeni bilincin ışıldamasına, karanlığıyla destek veriyordur. Bunun için merkezde kalıp, karma oluşmaması için gerçekten affetmeniz gerekenleri salıverirken, ilahi olan son sözü söyler. Bu son söz sizi özgürleştiren bir durumdur.
Diğer tarafın da özgürleşmesi için, sizden aldığınızı düşündüğünüz her ne varsa, onları misliyle size geri verecek süreci başlatır.
Bu “ etme, bulma dünyasının “ açılımıdır. Her kim, birine enerji kancası taktıysa, ilahi plan onun bu kancalarını tek, tek ayıklayacaktır. Siz duygularınızı serbest bıraktıkça sistem devrede olduğu için karma oluşturulan her davranış, yalan, taciz, kandırılma vs. gibi tutumları olan kişinin gözünün açılması ve kendini sorgulaması için bir ödüldür aslında. Onun bu çok zorlanacağı süreç, aynı zamanda da uyanış sebebi olabilir.
Bu bağlamda, Işık IQ’la uğraşmaz. O EQ’la da. O sadece davet eder. Yargılamaz da.
Yalandan doğru çıkmaz. Sadece söyleyen kişiyi düşük enerjiye mahkum eder.
Belli bir zaman geçtikten sonra , birbirine “beni affet, zamanında seni çok üzdüm”denmesinin nedeni ; o kişinin karmik yükünü fark edeceği durumlardan geçiyor olmasıdır.
Böyle durumlarda yine şefkatte olmak çok önemlidir. Blr daha o kişiyi görmek istememek bir seçimdir ve sizin doğrunuzdur. Ancak affetmek , çözülmenin anahtarıdır. “ Seni acabaların bittiği yerden sonra, oyun alanıma eşlik ettiğin ve beni merkezimde olmama aracı olduğun için affediyorum.” Demek bir insanın gerçek yüceliğini anlamasıdır.
Öyle olduğu için, öyledir…