Sığamam Ömrüne Ey İstanbul

Bir martının kanatlarındadır özgürlük
Sessizce yol alır kendi yolunda ve kararlı
Gün gelir ayrılır sürüden cesaretle
Kendinde kendini bulmak uğruna
Kulaklarında çınlar dalgaların sesi usulca
Deryaların yosun kokusu tüter burnunda
Kalabalıklar kaygılı bekleyişte nicedir
Martı çıkmış bir kez sonsuzluğun yoluna
Kanat çırpar gönül koyduğu diyarlara
Bir martının kanatlarındadır huzur
Dans eder rüzgârın esintisiyle tutkulu
Gam ve keder fırtınalarına kapılmadan sessizce
Süzülür semanın tahtında doğanın eşsiz melodisiyle
Bir martının kanatlarındadır gizem
Arar durur kaybettiğini ezelden ebediyete
Keşfetmenin hazzını ruhunda hissetmek uğruna
Bilmez ki yolculuk kendinden kendine
Martı bir vardır bir yoktur bu âlemde
Bir martının kanatlarındadır
Deniziyle ve tepeleriyle
O büyülü şehir İstanbul

İstanbul misafir ettiği her insanın aklında kalan, nadide güzellikte bir şehirdir. “Yeditepeli Şehir” yakıştırmasını ise, sur içindeki eski İstanbul’un 7 tepe üzerine kurulmuş olmasından alır. Bir şekilde yaşam yolculuğu bu şehirden geçenler için “Yeditepeli Şehrin” her sokağı farklı hislere götürür insanı. Kaybolur insan İstanbul’un kalabalığında kendi küçük dünyasında.

Sığamam Ömrüne Ey İstanbul

Hiç yolun geçmiş midir İstanbul sokaklarından. Kaybolmuş mudur varlığın bu şehrin kalabalığında. Vapur seslerinin eşliğinde ve simit kokusu burnunda, geçip gittin mi Eminönü rıhtımından Kadıköy tarafına. Usulca gezindin mi şehrin Arnavut kaldırımlarında. O görkemli ruhuyla İstanbul kucağında konaklamış olanların hatıralarına, unutulmaz değerde bir yaşam sunar hakkınca ve kendi tadında.

Bir başkadır gönüllerde kadim tarihiyle İstanbul’un yeri. Cezbeder her insanın ruhunu, tarih kokan caddeleriyle. Yüzyıllar boyunca dünyanın gözde şehri olmuş ve yaşattıklarıyla tarihe ismini kazımıştır. Bin altı yüzyıllık ihtişamlı geçmişiyle Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmıştır. Geçmişten bugüne farklı uygarlıklara ev sahipliğiyle, dünya kenti olmanın haklı gururunu taşır her daim.

Sığamam Ömrüne Ey İstanbul

Taşı toprağıyla altın kent olarak da anılan bu şehir, kadim sırları barındırır ruhunda. Nice efsanelere ve gizemli hikâyelere konu olmuştur İstanbul. Tünelleri, dehlizleri ve sarnıçlarıyla yer üstü kadar yer altı güzelliklerini de barındırır koynunda. Yeditepeli şehrin yamaçları, tarihi yapıları, su sarnıçları, hamamları, çeşmeleri, kuleleri, tünelleri ve kapıları tüm saklı gizemiyle, oturmuş tahtına dünya sahnesinin. Nicelerine ilham verir varlığı, göz kamaştıran görkemiyle.

İstanbul’un tepelerine inci gibi dizilmiştir, mimarisiyle kadim tarihinin izleri. Boğaziçi ve Haliç’iyle o alımlı suretini yansıtır izleyenlerine cömertçe. Batı ile Doğu’nun birleştiği yerde bir köprüdür İstanbul, tarihinde barındırdığı değerleriyle. Asırlar boyunca ayakta kalan anıtlarıyla ve dünya sahnesindeki göz alıcı varlığıyla gönüllerin şehridir nihayetinde.

Sığamam Ömrüne Ey İstanbul

Sarayburnu’ndan Edirnekapı’sına, Haliç’inden Marmara’sına surlarla çevrili etekleriyle “Tarihi Yarımada” selamlar farklı kültürüyle tüm misafirlerini. Boğaziçi’nin Rumeli ve Anadolu kıyılarıyla, Haliç’e ve Boğaz’a inen vadileriyle, Çamlıca ve Yuşa Tepeleriyle, Marmara’nın mavi sularına serpilmiş adalarıyla ve doğal ihtişamıyla birçoğuna ev sahibidir bu şehir.

Doğu’dan ve Batı’dan nice zanaatkârıyla, bilim adamıyla, tüccarıyla, sanatkârıyla kültürel ve sosyolojik zenginliktir; bir zamanların “Dersaadet” adıyla da bilinen bu gözde şehir İstanbul. Farklılıklarıyla kendi içinde ahenkli bir bütün oluşturan bu şehir, elbette dünya şehri olmanın tüm ihtişamını da ruhunda asaletiyle taşır ebedi.

Sığamam Ömrüne Ey İstanbul

Sığamam ömrüne ey İstanbul
Sadece konar göçerim
Ağır aksak ilerler adımlarım
Misafir olurum gönlüne zamanlıca
Cömertçe yüreğimi açar
Vakti geldiğinde geçer giderim
Emanet olur anılarım ruhuna
Senden bana kalanlarsa ebedi hatıra
Elveda diyemem sana asla
Nereye gitse de bedenim
Ruhum ruhuna kanat çırpar bir martı misali
Adın kalır hatıralarımın sayfalarında
Şehrinin kalabalığına karışır varlığım
Zaman olur, hiçlik deryanda kaybolur giderim

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir