Sizdeki yalnızlık korkusu, karşılaştığınız kişideki bağlanma korkusu ile birbirini tamamlar ve bu ikisi bir arada hakikatli bir ilişkinin oluşmasına engeldir. Siz yalnız kalmaktan korktuğunuz için bağ kurmak isterken onu kendinizden uzaklaştırırsınız ve diğeri de bağlanmaktan korkarken yalnızlığını derinleştirir. Sizdeki sevgiye bağımlılık ve onaylanma arzusu, karşılaştığınız kişideki bencillik ve empati kıtlığını tamamlar ve bu ikisi bir arada hakikatli bir yakınlığın oluşmasına engeldir. Siz onay peşinde, fedakarlık üzerine fedakarlık yaparsınız ve asla yetemezsiniz ve diğeri de kendi yolunda yürüyemediği bir hayattan şikayetçidir. Ama fark etmediği şey şudur ki, kendi ayakları üzerinde duramadığından sizi koltuk değneği olarak kullanmaya çabalamaktadır.
Sizdeki bir arzu ya da duygusal bir açlık hali bir başkasındaki izdüşümünü çağırır. İki aç birbirini doyurabilecekken ikisi de sadece almak istediğine odaklıdır ve masadan beraberce daha da büyük bir açlıkla ve hatta daha da derin bir açgözlülükle kalkılır.
Ne yapılabilir?
Uzun soluklu bir ilişki istemeyin. Bunu kendinize de söyleyip durmayın. Onun yerine hakikatli bir ilişki isteyin ve bunu ifade edin. Aslında hakikatli bir ilişki istenmez – sadece sunulur. Hakikatli bir ilişki yalansız ve gerçeğin her durumda koynunda barınabileceği kadar karşılıklı güvene dayalı bir ilişkidir. Ve bu daima sizinle başlar. Siz o kadar açık yüreklisinizdir ve güvenilir ki karşınızdaki buna mukabele etmek dışında bir seçeneğe sahip değildir – er ya da geç.
Bir tarafından baktığınızda sonuç itibarıyla yalnızlıktan korkmayan hiç kimse yoktur. Diğer ucundan baktığınızda istediği zaman arayabileceği ve aslında beraber olmak istemediği birinin kolaylığının peşinde biri bile sığlığını ve derinlerine kök salmış yalnızlığını örtmek çabasındadır. Orada hakikatte olan, yapay örtülerle bir yere kadar örtülebilir. Kıç hep açıkta kalacaktır. Başkalarının nankörlükleri ya da anlayışsızlıkları dolayısıyla şikayetlenmeyi bırakın. Kendinize anlayış gösterin ve başkasından umduğunuzu önce kendinize verin. Kendinizi kabul edin ve onaylayın – her durumda ve her şeyinizle. Çünkü çoğu zaman göremediğiniz şey şudur ki, sizde eksik olanı talep edersiniz. Eksiğinizle tamam olduğunuzu görmeden ne kadar biriktirseniz ve hatta dilenseniz de içinizdeki boşluk dolmayacaktır.
Bir tarafından baktığınızda içinde boşluk olmayan hiç kimse yoktur. Diğer ucundan baktığınızda ihtiyaçlarını başkasında boşluk yaratarak gidermeye çabalayan birinin kolaycılığı bile aslında sığlığını ve içindeki büyük boşluğu kendi gözünden kaçırma çabasıdır. Bu şekliyle sakındıkça, o göze o çöp batacaktır.
Hayatta karşımıza her kim çıkıyor ve nasıl bir deneyim bahşediyor ise bu, esasında kendimizden kendimize bir hediyedir. Kendimde olan ve fark edilemeyen, görünür olsun diyedir. Olan, bu anlamda daima kendimde olandır.