İnsan ruhunun karanlığa açılan kapısıdır akrep. Kendi gölgeleriyle karşılaşmaktan korkanlar onun üzerindeki yazıyı görünce başını diğer yana çevirir. İşte onlardır sınıfta kalanlar. ”Her can ölümü tadacaktır” Bir de onunla kol kola yürüyenler vardır. Rumi ile Şems gibi hep muhabbettedirler. İşte onlardır hakikat arayıcıları.
Akrep’in ”yaklaş” çağrısını işittiğinizde imkanı yoktur artık eskisi gibi kalmanın. Geri dönüşü olmayan yolculuklara hazırlıklı olmalısınız. Bırakmayı öğrenmişseniz eğer ne mutlu. Çünkü şimdi ve şu anda dallarınızda taşıdığınız mevsimi geçmekte ve çürümekte olan meyvelerinizi toprağa bırakma zamanıdır. Bırakınız toprağa karışsınlar ve yeniden filizlenecekleri güne kadar rahat rahat uyusunlar. Hakikat arayıcıları bilinç düzeyinde yaşanan bu büyük dönüşüme gönüllü gider.
Gönüllü yanar. Çektiği her sancıda eşikten beşiğe yeniden atlar ve tekrar tekrar kendini doğurur. İşte bu muhteşem Akrep enerjisini hayatlarımızı yeni baştan dizayn etmek için kullanabileceğimiz bir Yeniay deneyimleyeceğiz. Gökyüzünün işaretlerine bakılırsa daha anlamlı bir yaşam sürme arayışımızı kalıcı hale getirebileceğimiz bir şansımız var.
Eğer yakalayabilirsek artık gecenin içinde gündüzmüş gibi görebileceğiz. Ve yeryüzünde mağrur değil usulca yürüyeceğiz. Karun’un hazinelerinin anahtarlarını taşıyan cücelere gelince.
Hikayenin sonu hep aynı… 40 katır ya da 40 satır…