Aslında ruhumuz çıplak; onu -istemediği- kılığa sokmaya, ona hoşuna gitmeyen bin bir çeşit kıyafet giydirmeye çalışan zihnimiz.
Bu işin soyut kısmı. Bir de somut kısmı var ki o da bedenimiz; bu dünyaya çırılçıplak gelen o mucize!
Bir yanda çıplaklığı son derece doğal kabul edip resimlerine heykellerine, fotoğraflarına yansıtan sanatçılar…
Diğer yanda ayıp kabul eden, teşhircilik olan damgalayan, ona -cinsel çağrışımlar yaratan unsur olarak- anlamlar yükleyen kitle.
Bir de çıplaklığı ahlaksızlık kabul eden bir zihniyet var ki o zihniyete sahip olanlar daha tehlikeli; onlar bu durumu doğal görmüyor, göremiyor ya da görmek istemiyor çünkü bakış açıları pornografik.
Onlar dürüst ve açık sözlü de olamıyor. Olamazlar çünkü toplumdan dışlanmaktan korkarlar. Sessiz ve derinden giderler; kendilerini açık etmezler. Ha bir de her biri birer namus bekçisidir. Sorsanız, asla porno film izlememiştir mesela hiçbiri; hep bir arkadaşından duymuştur. Yalaan!
Ya şu konuya ne demeli? Güzel sanatlar alanında, resim, heykel atölyelerinde çalışan çıplak modeller var mesela, onlar alın teriyle ekmek paralarını kazanan emekçiler; bu durumda onlar da mı ahlaksız?
Dünyanın en zor işlerinden birini yapıyorlar; onlara ahlaksız diyeceğinize saygı duyun. Haydi, sıkıysa gelin siz yapın onların yaptığını da görelim; bir saate yakın hiç kıpırdamadan durun bakalım, becerebiliyor musunuz? Beş dakika bile duramazsınız.
Ha, bir de onlara şu soruları sorasım var: Çıplaklık son derece doğal bir durum olmasaydı, kıyafeyle doğmaz mıydık?
Ya da siz “ayıp, oramı buramı örteyim,” deyip giyinik olarak doğmaya karar veren bir bebek gördünüz mü?
Beyinleri öyle bir yıkanmış ki eğer bu tip insanlara parmaklarını açıkta bırakmanın ayıp olduğu söylenseydi, emin olun onlar onları da örterdi.
“Cinsel organlar gibi onlar da birer organ değil mi; o zaman neden birini örterken diğerlerini açıkta bırakıyorsunuz?” diye sormazlar mı adama?
Oysa insan bedeni son derece estetik, sanatsal bir yapı; evrendeki bütün oluşumlar gibi altın orana sahip muhteşem bir tasarım.
En azından ben öyle görüyorum hatta onu kadın ve erkek bedeni olarak da görmüyorum; o zaman konu pornografiden çıkıyor.
Dilerim bundan böyle herkes böyle görür de insanlar bedenleriyle barışık bir yaşam sürer…