Bu yazımda, aslında doğuştan hakkımız olan bizi yokken var eden bir, tek ve mutlak bir duygudan söz etmek istiyorum. SEVGİ. Çeşitli anlamlar yüklediğimiz, içimizde var olmasına rağmen hep özlediğimiz, aradığımız bulamadığımız, buldum zannedip kaybettiğimizde günlerce ağladığımız, ifade etmekte zorlandığımız, söylersek sorumluluk almaktan korktuğumuz beş harfli bir kelimeni varlığından söz ediyorum.
Biz sevgiden yaratıldık. Özümüz sevgi. Sevgiyle dünyaya gözlerimizi açtık.
Sevgi deneyimin basamakları doğum anından başlar ve yuvaya dönene dek devam eder.
Bize rehberlik etmek üzere, bizimle olması planlanan yetişkinler, çoğu zaman ebeveynlerimiz, kimi zaman da Anneannelerimiz – Babaannelerimiz ya da kan bağı olan ya da olmayan diğer kişilerle yolculuk başlar. İçinde büyüdüğümüz ve aile dediğimiz yuva, büyük yuvanın küçücük bir parçasıdır…
Bu yuva nasıldı, Burada kişilerin birbirine karşı davranışları ve konuşmalar nasıldı ve biz hangi bilgileri bilinçaltı denilen bilgi kutumuza kaydediyoruz. Kayıt !! Bu kelimeyi daha sonra tekrar kullanıyor olacağız.
Büyüdüğümüz yuvada nasıl sevgi sözcükleri kullanılıyordu? Herkes birbirine şefkatle sarılıyor ve sevdiğini mi söylüyor yoksa siz, sarılarak öpüp koklamasını beklediğiniz yetişkin sert bir bakışıyla sizi ters köşeye mi yatırıyordu. Öyle mi? Belki o yaşta bu davranışın nedenini anlayamadınız ve soramadınız. Peki, şimdi soralım. Sizce, nasıl bir çocukluk geçirmiş olabilir ki, size böyle davrandı. Düşünün. Daha iyisini ya da farklısını öğrenmemiş ve bilgi kutusunda kayıtlı başka bir bilgi yok.
Sizce, beraberinde getirdiğimiz öz sevginin üzerine alınan kayıtlar sevgi tanımını değiştiriyor ve yönünü değiştiriyorsa, açlığını hissettiğimiz sevgiyi istediğimiz gibi yaşayabilir ve ruhumuzun açlığını besleyebilir miyiz?
Biz şimdi yetişkiniz, Bilgi kutumuzda sevgiye dair nasıl bir kayıt var. Şefkatle sarılınan ve sevildiği hissettirilen bir sevgi sözcüğümü yoksa bizi ters köşeye yatıran bakış, belki de çarpılan kapılar mı, hangisi?
Şimdi, çocuk halinize bakın, durum nedir ? Mutlu mu? Neşeli mi? Onu kucağına alıp şefkatle seni seviyorum diyen bir yetişkin var mı yanında.
Bilgi kutusunu açalım ve kayıtlara bakalım, siz olsaydınız o kutuda sevgiye dair nasıl bir kayıt olsun isterdiniz. Şimdi tam zamanı. Kayıtları güncellemeye ne dersiniz?
Teknoloji dünyasında akıllı telefonlara gelen mesajlar gibi; “Daha iyi hizmet alabilmeniz için… Güncellemeleriniz var, şimdi yükleyelim mi ?” Ve biz her zaman evet deriz ve bu hep tekrarlar.
Peki, ya biz; Yüce Yaradan’ın sevgiden yarattığı biz güzel ruhların, özümüzde olan Sevgiyle buluşmak üzere, sevgi olmayan tüm kayıtları silerek yeni doğum ayarlarımıza dönmeye ve yeniden güncellenmeye hazır mısınız?
Ben Seviyorum. Seviliyorum. Ben Sevgiyim. Sevgi benim var oluş hakkım. Şükürler olsun.
Sevgi ve şefkatle,