Halk arasında ‘Allah sıralı ölüm versin’ diye bir laf vardır; bunun böyle olmadığını, bu lafın büyük bir hadsizlik ve aslında O’nun işine burnumuzu sokmak olduğunu anlamamıza fırsat verecek günler geçiriyoruz.
Bu tür altı doldurulamayan içi boş laflar, henüz beşer kıvamından insan kıvamına gelememiş, bedeni var ancak ruhu kayıp varlıkların yanılgısı ve kendini bilmezliği sonucu ortaya çıkar; onlar tarafından söylenir. Belki niyetleri öyle demek değildir ama boş bulunup söylerler işte. Herhangi birinde Evrensel İşleyişin nasıl olduğu ile ilgili idrak açılmamıştır ki ne yapsınlar? Bu yüzden onlar şirk üzerine şirk yaratır, üzerlerine katman katman yük yükler, soludukları havanın hakkını vermeden, öylesine yaşar ve giderler.
Ben onlara Zombi diyorum; ölü olduğunu ya da nasıl öldüğünü bilmeyen, hayatta kalmak için başka bir canlının enerjisine ihtiyaç duyan, o enerjiyi hortumlamak için şuursuzca oraya buraya yönelen varlıkları böyle tanımlıyorum.
Onlara Enerji Vampiri de diyebilirsiniz; insan bulurlarsa insanın, bulamazlarsa doğanın enerjisine musallat olan varlıklardır bunlar.
Deprem, sel, yangın gibi doğa kaynaklı, savaş, kıtlık, hastalık gibi insansı kaynaklı felaketlerin olduğu bir dünyada sıralı bir ölümün olamayacağı kesindir hatta doğa kaynaklı felaketlerin bile nedeni kısmen bu insansılardır, onların hırsı ve açgözlülüğüdür; yaydıkları yıkıcı enerji ve tüketme arzusu doğanın dengesini bozarak bu olayları tetikler.
Bu süreçte yapabileceğimiz ve elimizde olan tek şey kendimize iyi bakmak, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve doğa dahil O’nun bize sunduğu her nimete saygılı olup şükretmek; ondan ötesi de işine karışmaktan vazgeçmektir…