Yeni dünya enerjisine sarılalım!
Evet, yeni bir dünya enerjisi. Gezegen aynı ama boyut atlıyoruz hep birlikte. Kimi hızlı kimi yavaş, bir şekilde o boyut atlanacak. Değişime direnecek olanlar için de, güçlü enerjiler büyük sürprizlerle, zorlu sayılabilecek deneyimler hazırlayacak. Zorlamayla değişim mi olurmuş diyeceksiniz. Değişim her zaman zorla olmuştur hatırlayın. Zaten bir şeyi öğrenene kadar o şey hep zordur değil mi? Bilmediğine zor der ve bilmediğinden korkar insan.
Bir şeyi öğrendim ve artık yapabilirim diyebilmek, önce anlamak sonra gerçekleştirmek ve ardından bolca pratik ister. Değişimi de önce anlamak sonra gerçekleştirmek gerek ve bolca pratik. Ki önümüzdeki süreçte yolumuz pek çetrefilli, değişime ayak uydurmayı bilemezsek.
Aslında hepimiz farkındayız hızla değişen toplumsal dinamiklerin zamana uyumlandığının. Eskisi gibi değil hiçbir şey. Yeni nesil çok bilmiş diyen pek çok büyük insanla karşılaşıyorum. Bunların bazıları bu durumdan rahatsız bazıları heyecanla beklemekte gelişmekte olan nesli.
Peki neden aynı yarı yüzyılda yaşamakta olan nesiller arasında bilgiyi edinmek açısından bunca fark var? Aynı çağda yaşıyor olmamıza ve bilginin global denizine herkesin erişebiliyor olmasına rağmen neden yaş farklarına göre farklı bilinç düzeyleri var? Bir diğer taraftan bakacak olursak, büyük insanların arasında da bilgiyi edinme çabaları sayesinde yeni nesille denk gitmeyi başarabilenler de mevcut. Bu insanların kendi nesli ile arasında bunca fark olmasının sebepleri neler?
Evet, yeni nesil soruyor. Soru sormak cevap bulmak içindir ve cevaplar bilgiyi verir. Yani bilgiyi edinmek isteyen herkes doğru soruyu sorduğunda cevabını bulacaktır.
Dünya düzeninin üzerine kurulu olduğu sistemlerin, toplumların uyumlu şekilde yaşayabilmesi için getirdiği bazı kurallar vardır. Bu kurallar sistemin çarkında söz hakkı olanlar tarafından hazırlanmıştır. Toplumların sosyal hayatlarını sisteme uygun devam ettirmelerini sağlayarak, çarkı mevcut olan düzende döndürmeye devam ederler. Uzun ömürlü sistemler için uzun dönemli planlamalar yapmak gerekir. Bu yüzden mevcut kurallar toplumlarda genç nesillere eğitim yoluyla öğretilir. Böylelikle toplumun geleceğini oluşturan genç nesil, bu kuralları kendinden sonraki nesillere daha erken çağlarında öğreterek çarkın dişlisinde yerlerini alırlar.
Ama şunu hatırlamalıyız ki; dünyamız bitmeyen bir dönüşüm içindedir, içindeki tüm varlıklar ve var olan sistemlerle birlikte… Bu da var olan hiçbir sistemin sonsuza kadar, olduğu gibi devam etmeyeceğini göstermektedir. Bu güne kadar dünya üzerinde var olan hiçbir sistemin sonsuz olmadığı gibi bundan sonraki hiçbir sistem de sonsuz olmayacaktır.
Bedenlerimiz değişir, fikirlerimiz değişir, duygularımız değişir. Birey olarak bile bir günümüz bir diğerine benzemezken değişime bu kadar direnmek de neden?
Gördüğümüz duyduğumuz, göremediğimiz duyamadığımız her şey frekanslardan oluşur. Ve dünyamız yeni frekansına uyarlandı. Hissettiğiniz zaman ayak uydurun ve frekansınızı dünyamızın bu yepyeni haline uyarlamaya çalışın. Bunun da yolu akışta kalmaktan, değişime açık olmaktan, direnmemekten geçer.
Zamanın geçmesine engel olamazsınız ama zamanla beraber hareket ederseniz zaman hiç geçmez… Zamana eşlik edin!