Binlerce yıldır tüm insanlığın merak ettiği tek bir konu vardır. Tek demeyelim mi belki de çok iddialı mı oldu diye düşündüm ama hayır. Gerçekten en çok merak edilen ve zihnini en çok meşgul eden tek konu bence geleceği bilme arzusu. Herkes mutlaka bir sonraki anı düşünüyor. Herkes geleceği için çalışıyor geleceği için nefes alıyor yemek yiyor ihtiyaçlarını karşılıyor. Tüm evren ileriye doğru hareket ediyor. Bu noktada da elbette ki gelecek en çok merak edilen ve beklentiye girilen konu oluyor.
Ancak bu konuda çok çalışan aydınlanmış üstatlar ve rehber varlıklar sadece anın içinde yaşayarak on mucizevi anın tadını çıkarıyor. Fakat anda kalmak başka bir yazımın konusu olacak.
Kehanet… geçmişten günümüze en çok dikkat çeken meslek grubudur Kâhin olmak. Seçilmiş bir meslek midir yoksa kahinler mi seçilmiştir? Kâhin olmak istenir mi yoksa Kâhin doğulur mu? Kâhin olmak için bir kişiden veya bir atadan el mi almak gerekir?
Tüm uygarlıkların en kıymetli kişisiydi kahinler. Antik çağlardan bu yana her kesim insan tarafından ilgi çekici ve inandırıcı kişileriydi.
Günümüzde kehanet ismi fal kelimesiyle de adlandırılmaktadır. Varoluşun içinde yaşamı anlamlandırmak için her birey ömründe en az bir kez fal baktırmış veya başka bir deyişle kehanet sanatıyla meşgul olmuştur. Hatta öyle ki bu yolda çok fazla para harcayan akli dengesini yitiren insanlar bile vardır. Bu konu çokça filmde yer almış sanatta edebiyatta kültürel yayınlarda da kendisine yer bulmuştur. Orta Çağ’ da kâhin cadılar kazıklara çakılıp yakılırken bazı kültürlerde de en kıymetli kişiler olmuştur kahinler.
Türklerin de İslamiyet’i kabul etmeden önce dini törenlerinde Şamanizm inanışıyla özdeşleşen ok ve yay ile fala baktığı kaynaklarda gösterilmektedir. Onun dışında suya bakma, aynaya bakma, kurşun dökme, köz ve tütsüler, el, kürek kemikleri, kahve, taş ve bakla falları da oldukça yaygındı. Özellikle kayıp kişileri bulmak için ayna kullanmak akla ilk gelen kehanet uygulamasındandır. İslamiyet’ten sonra da fallar iyi fal kötü fal diye ayrılmış ve yine insanlar tarafından vazgeçilmez olmuştur. Türk kültür tarihinde de çokça eserde yer edinmiştir kendine fallar.
Günümüzde ise fal baktırma genellikle eğlence amaçlı olsa da yaşamlarını bununla düzenlemeye çalışan, özel hayatlarını iş hayatlarını ve en önemli eylemlerini fala danışan çokça insan vardır. Araştırmalara göre kadınların daha çok ilgili olduğu düşünülse de erkekler de aynı oranda fal ve kehanete başvuruyorlar.
Gelelim günümüzde Tarot ve Kehanete. Tarot daha önceki yazılarımda geçmişten günümüze hikâyesini anlatmıştım.
Bir kişi bir Tarot okuyucusuna başvurduktan sonra o okuyucu alanına girerek onun niyetiyle kartlar açar ve kartlarda sorularına cevap vermeye çalışır. Kartlarda sembol okumanın yan ısıra okuyucunun hisleri ve deneyimleri de ön olana çıkar. Burada geleceği bilmek söz konusu değildir. Gelecek sonsuz olasılıklarla dolu bir bilinmezdir. Bu olasılıkların hepsini yaşadık veya yaşamadık veya yaşayacağız. Fakat okuyucu orada tarot baktıran kişiye olasılıklardan bahsederek onun bilinçaltı kodlamalarını değiştirir ve güzel bir geleceğe uyumlar. O kişi de çekim yasasına göre güzel olacaklara inanır ve olur. Bence en basit şekliyle çıkan fallar bu şekilde çıkıyor. Benim bu konuda içinden çıkamadığım bir konu var acaba tüm evren yaşandı ve bitti kahinler onu mu görüyor yoksa olacakları mı hissediyor yoksa sonuz olasılıktan bilgiler mi alanına geliyor? Bu konu hala bir muamma.
Burada karma yaratmamaya çok dikkat etmek lazım. Eşim beni aldatıyor mu sorusunda okuyucu çıkan kartları çok iyi yorumlamalıdır. Kart sembolojisinde evet yanıtı geldiyse orada alan bilgisinde belki de baktıran kişi evet olduğuna çok emindir ve o anda alanı etkilemiştir. Belki karşıdaki kişinin aklında başka birisi vardır ve yakın zamanda partnerine söylemeye karar vermiştir o bilgi alana gelmiştir, belki de sadece araları bozuktur ve kalplerindeki küskünlük kartlara bu şekilde yansımıştır. Bu yüzden tarot okuyucularının çok dikkat etmesi ve her sembolü titizlikle yorumlaması gerekmektedir.
Ben kendi tarot deneyimlerimde hep aynı şeyle karşılaşıyorum. Kartlar kişilerin bilinç dışına attıkları her bilgiyi o anda alana getiriyor, o kişi aslında isteyip istemediği her yönüyle karşılaşıyor. Ben bunlara gölge yönler de diyorum. Orada istediği şeyi gerçekten isteyip istemediği niyet ile yüzleşebiliyor veya o hayalini sadece hayal olarak yaşamayı seçtiğini görebiliyoruz.
Sevgili dostlar dünya bir oyun alanı. Burada evrensel yasalardan çekim yasası ve kendini programlama üzerine çalışınca aslında isteklerimiz doğrultusunda kendi yaşamımızı nasıl düzenlediğimizi ve dışarıdan bir gözle baktığımızda nerelerde yanlış yaptığımızı görebiliriz. Göremediğimiz anlarda rehber kişilerden yardım isteyerek kendinize çıkış haritası bulabilirsiniz. Her sorun geçicidir her acı ileride o kadar da acıtmaz ve her niyet bir gün kolaylıkla sizi gelir bulur. Eğer bulmuyorsa daha iyisi olacağı içindir. Kartlar bu konuda size güzellikle ve kolaylıkla yol gösterebilir. Ya da yapın bir kahve kapatın ve sonra açın kendi falınıza bakın. Anlamadığınızı anlamayı, görmediğinizi görmeyi, fark etmediğinizi fark etmeyi dileyin evrenden. Sorun ve cevap bekleyin o cevap mutlaka gelecektir.
Peki herkes kâhin olabilir mi? Bence evet. Çünkü bir toprağa ektiğiniz çiçekler güzelce bakılıp aydınlıkla beslenirse çiçeklenir. Her alan böyledir kabul edip ilgilenip çalışıp beslerseniz o alanda çiçek açarsınız. Yeter ki isteyin.
“Bu arada tarot ve falı aynı yazıda paylaştım ama tarot asla fal değil bir farkındalık aracıdır ki bunu da önceki yazılarımda söylemiştim.”
Bir sonraki yazıma kadar kendinize iyi bakın. Güzel kehanetleriniz bol olsun kartlarınız ışık olsun. Yorumlarınızı bekliyorum.
Tarot Eğitim Yazıları
Zaman Yolcusunun Tarot Notları – Tarota Giriş
Çok güzel noktalara değinmişsiniz Aynur hanım emeğinize sağlık
Cok güzel bir yazi olmus
Kaleminize ilminize sağlık çok güzel yazmışsınız. Yazınız Tarotu başka bir seviyeye taşıyor. ❤️
çok teşekkür ederim, amacıma ulaştığımı görmek mutlu etti.
Tarotu anlatmaya başladığından beri, kafelerde kahve satmak için yollara dökülen tarotçu kimlikleri yerle bir oluyor. Katkın için çok teşekkür ederim Aynur…
Açtığın alan için ben teşekkür ederim.