Herkesin aşkı aradığı; ama kimsenin bulamadığı bir dönem bu. “Aşk yok artık, geçmişte kalmış” diyenler her yerde. Aşk yok olmadı, aksine tam ortada duruyor. Hatta o kadar “var” ki, kendini o kadar güzel ifade ediyor ve net duruyor ki, insana ilk gençlik anılarını hatırlatıyor.
“Hissettiğim şey aşk mı” diye soruyorsan bil ki değil. O öyle barizdir ki, ortada hiçbir soru işareti bırakmaz. Bildiğin her şeyi unutturur, sonra baştan öğretir. Aşık terk edilse bile canı yanmaz, incinmez; çünkü aşk seni öyle güzel bir şeye dönüştürür ki, bittiğine üzülmek, dönüştüğün haline şükretmediğin için günah gibi gelir.
İyiliğine, güzelliğine, başarılı oluşuna, zenginliğine, duruşuna, seni sevişine yani sende olmayan bir şeylerine aşıksan, o aşk değil, hayranlık! Kaybedince eksiltir adamı.
Sana kendinde sevmediğin, onaylanma ihtiyacıyla gizlediğin, “ben öyle biri değilim” dedirten, gölgelediğin, yok saydığın, kendine bile itiraf edemediğin, hatta o güne dek varlığından bile haberdar olmadığın karanlık taraflarını aynalayan birine aşık olursan, kendi bütününe aşık olmuşsun demektir. Sana kendinde sevilmeyecek hiçbir şey olmadığını öğretir. İyi ve kötü yanlarınla seni kendine aşık uyandırır her sabah. Kaybetsen de çoğalmışsındır. O aşık gitse de sen kendine aşıksındır artık.
O yüzdendir ki, gerçek aşk, karnında kelebekler uçurmaz, tırtılı kelebeğe dönüştürür.
Ruh eşleri birbirini tamamlar derler. Onu bulduğunda, hayatının sonuna kadar birlikte mutlu yaşayacağını sanırsın. Bir inanışa göre, ruh eşleri kalbini kırmak için gelir. Kırılacak yeri kalmadığı için, seni kendini sevmekten bile alıkoyan zırh kaplamış kalbini kırmak için. Kırılsın ki, içeri biraz ışık girebilsin diye.
Aşk bağımlı yapmaz, özgürleştirir. Seni kendinden özgürleştirir. Egondan gölgelenen ruhunun kölesi olduğu zihninin “hayatta yapmam” dediklerini yaptırır. Aşk, işleri tersine çevirir. Zihnini de egonu da ruhunun kölesi eder. Zihin ve egodan özgürleşmek, kendinden özgürleşmektir. Kendin sandığından…
O yüzdendir ki Lao Tzu, “Birisi tarafından delicesine sevilmek size güç verir, birisini delice sevmek ise cesaret” demiştir. Çünkü kendinden özgürleşmek cesaret ister.