Gerçekten deli olan biri deli olduğunu söyleyebilir mi?

Gerçekten deli olan biri deli olduğunu söyleyebilir mi; bunu bilir mi?

Elbette hayır çünkü bu durumu idrak edecek akıl melekelerinden yoksundur.

‘Deliliğe vurmak’ diye bir davranış şekli vardır ve -günümüzde olduğu gibi- çoğu kişinin ne yapacağını bilmeden yaşadığı dönemlerde buna sığınanların sayısı iyice artar.

Her taraftan kıskaca alındığını ve çaresiz olduğunu zanneden kişiler işi deliliğe vurmaya kalkışır; aklı sıra acılardan böyle kaçınacaktır.

Gerçekten deli olan biri deli olduğunu söyleyebilir miNe yapsın; ilmi irfanı, bilgisi görgüsüz yetmiyorsa ne yapsın?

Aslında bu kişiler bilinçsizce delilere özeniyordur. Dünya tarihinde bilim, felsefe, kültür, sanat alanlarında devrim yapmış, insanlığın gelişimine katkılar sağlamış bilinçli, zeki, ışığıyla aydınlatan onca insan varken, onlara özenmek varken, deliliğe özenmek; akıl alır gibi değil doğrusu. Size de öyle gelmiyor mu?

Oh, ne güzel; deliyim ya da delirdim de kurtul!

Oysa onlar bilmez ki acıdan kaçan hazza yaklaşır; ona tutunur çünkü kendine bilerek ya da bilmeyerek bir kutup yarattıysa bunu dengelemesi gerekir. Acının karşılığı da hazdır ve hazza dayanmak, acıya dayanmaktan çok daha zordur.

İşin kolayına kaçmaya çalışanların aslında kendine nasıl zorluklar çıkardığını görüyor musunuz? Eskiler buna “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak,” der; ne kadar doğru, buraya da nasıl güzel oturdu.

Akıllı olun akıllı; değerli olan budur. Tabii söylediğim vicdani akıl, çoğu kişiyi tuzağına düşüren ‘şeytani akıl’ değil. Kendinizi bilin, ilminizi genişletin; yaşadığınız bu güzel dünyada, ‘Mavi Gezegen’imizde soluduğunuz havanın hakkını verin…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir