Kişilik hakları, hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi tazminatın amacı, kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Yani, duyulan elem ve ıstırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçlamaktadır. Bu göre, duyulan elem ve ıstırap, manevi değerdeki eksilme nasıl ne ile tazmin edilebilir? Manevi tazminat hesaplanırken hangi kriterler göz önünde bulundurulur? Kural olarak manevi tazminatın tutarını belirleme görevi, hâkimin takdirine bırakılmıştır.
Yasanın hâkime takdir hakkı verdiği durumlarda, hâkimin, hukuk ve adalete uygun hak ve nasfetle karar vermesi gereklidir. Hâkim, Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekir. Hükmedilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat olarak hükmedilen para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinilmemiştir. Mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ıstırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır.
6098 sayılı Borçlar Kanununun 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminatta, kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde objektif olarak gösterilmesi gerekmektedir. Hâkim manevi tazminata hükmederken;
- Saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliğini,
- Kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesi,
- Kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu,
- Tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını,
- Ülkenin ekonomik koşullarını,
- Olayın ağırlığını, tarihini,
- Paranın satın alma gücünü göz önünde bulundurması gerekir.
Bu kriterlerin yanında ayrıca manevi tazminat miktarı;
- Adalete uygun olmalıdır,
- Kişilik haklarını ihlal eden fiille,tazminat miktarı arasında, makul bir oranda olmalıdır,
- Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurmayacak olmalıdır,
- Ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır,
- Manevi tazminatın amacına uygun olmalıdır,
- Zarar uğrayandamanevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır,
- Uğranılanmanevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olmalıdır,
- Zarara uğrayandamanevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek miktarda olmalıdır,
- Mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
- Gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran orandaolmalıdır. 10.01.2017
Av.Metin KURŞAT
KAYNAKÇA
- Yargıtay Hukuk Dairesi, 2015/20787 E.2016/14314 K.
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2016/8352 E.,2016/10788 K.
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2015/10373 E.,2016/10918 K.
- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2016/3189 E.,2016/14139 K.
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2015/10236 E.,2016/11325 K.
- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2016/4253 E.,2016/14645 K.
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/35688 E.,2016/21259 K.
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/6152 E.,2016/15902 K.
Not : Bütün kararlar https://emsal.yargitay.gov.tr adresinden alınmıştır.