Beraber vakit geçirdiğim beş kişinin ortalaması değilim. Çünkü o beş kişi de benim başka başka yanlarım . Hepsini toplayalım bir kişi olsun. Diğerleri baktığım yerlerdir.
Mesela; izlediğim filmler, dinlediğim videolar, okuduğum kitaplar ve Beni doğru anlayan ve tamamlayan okurlarım da beraber vakit geçirdiğim kişiler sayılır. İyi ki varsınız.
Beraber vakit geçirmek zorunda olduğum 5 kişinin benim ilgi alan düşünce tarzım ve davranışlarımla ilgisi yok. Onlar canciğer kuzu sarmaları. Güleriz sohbet ederiz eğleniriz. Eyvallah ne güzel iyi ki varlar. Ama bilgiyi başka yerden edinirim. Bazıları da Günlük telaşların ve hengâmenin içinde gelip geçici kişiler, haller. Belki bir ya da iki kişinin ortalaması olabilirim. Ama asla 5 kişi değiller. Yalnızlığı doldurmak tamamlanmak ya da anlaşmak değildir.
Gerçekten beraber vakit geçirdiğim insanlar sadece vakit geçirdiğim kişiler oldular. Yani vaktim boşuna geçti. Ya da ben vaktin içinden geçtim. Benim için bir şey öğrenmeden ya da öğretmeden geçen vakit, boşuna geçmiştir.
O yüzden en çok ona acırım. konuşacaksam buna değmeli karşıdaki kişi bir şey öğrenmeli ya da ben ondan öğrenmeliyim öğrenmiyorsa susmayı tercih ederim. Birlikte olduğum samimi olmalı, Eğlenmeyi bilmeli.
Bu defa da bir araya gelmek anlamsızlaşır. Bir araya gelmek genelde çok anlamsızdır kendini kaybeder diğerine taşınırsın. onun kuru gürültüleri arasında aptal aptal konular hakkında saçma sapan konuşur mizaha sığınır o Zamanı doldurmaya çalışırsın yoksa başka türlü ne insanlara ne de onlarla uzun süre bir arada kalmaya katlanamıyorum.
Yalnızlık benim en asil arkadaşımdır . Biz bir günde bir sürü şey yaparız onunla. En çok onun yanındayken kendim gibiyim. Yoksa diğerine palyaçoluk ve soytarılık yaparak zamanımı boşa harcamak beni yorar. diğerine vereceğim enerjiyi alır kendime harcarım kendimi güldürürüm sonra da güldüğüm şeyi yazarım siz değerini bilenler gülersiniz. Yoksa sözümü düşüncemi ya da beni güldüren boş kafalılara anlatarak çöpe atmak israf etmek istemem.
Cimri olacaksam bu konuda cimri olacağım . enerjimi ve zamanımı onu hak edenlerle geçirmek, kalıcı olmasını sağlamak önemlidir.
Benim derdim hiçbir zaman elimdekini paylaşmak ya da paylaşmamak olmadı benim için önemli olan zamandır . Zamanımın cimrisiyim. Elimdekileri vereyim beni rahatsız etmesinler. o derece öyle bir boyuttayım.
İnsan denen varlığa katlanma sürem en fazla 3 saattir. Sonra kim olursa olsun sıkıntıya düşerim. Uzun uzun yazdığıma bakmayın. Mizahın olmadığı hiçbir yerde ne olmaktan ne de konuşmaktan nefret ederim. Adım çıkmış adalet arayıcına inmez bir daha kavgacıya.
Hayata mutluluk salgılamak için salya akıtmam. Sabah mutsuz ve huysuz uyanırım ve planlarımın beni mutlu ettiğinden emin olmak isterim. Davranışlarımın ruhuma eşlik etmelidir. Hangi saatte uyanırsam uyanayım en az 2 saat daha uyuyorumdur. Ayılmam uzun sürer. Hayatın içinde uyurgezerim. Kahvaltı sonrası kahve içer yavaş yavaş dünyaya uyumlanırım. Yapılacak işleri önem sırasına göre halleder, günü gönlümün arzularına göre yönlendiririm. Nasıl böyle plan yapabildiğimi sorarsanız hayal ederek cevabını alırsınız. Hayalciyim ben. Gündüz düşlerim de var. Bir sonraki adımı imgeler yaşamış gibi hayallerim. Tam tahmin ettiğim gibi olur zaten.
Sakın bunu kontrol etme çabası olarak algılamayın. Hayallerim zaten önüme düşer. O an gelir. İçimdeki bilge ses bunu bilir.
O zaman
Düzyazı dedikodu. Şiir öğretidir. İyi şiirden öğrenirsin. Düzyazı ile içi boş mantıksız diziler izlersin. Çöp kadın programları, içi boş filmler kitaplar hepsi papağandır düzyazıdır. Birbirinin fotokopisi sözler. Şiir kalitedir. Aklını zorlar. Felsefe yapar. Fikirdir. Tartışmadır. Yeniliktir. Duyguları hareketi bereketidir. Şiir aşktır. Duygu matematiği. Düzyazı sevgi bile değildir. Boş boş konuşmaktır. Bir yere varmaz. Yönsüz plansızdır. Neden sonuç ilişkisi yoktur. İlişkisiz ilişkidir. Evlilik değil evciliktir. Şiirden anlamayan düzyazı zekaların şiirden nefret etmeleri bu aşağılık kompleksleri yüzündendir.
Murat 124 düzyazıdır. Trafikte aşağılık kompleksi ezikliği yüzünden herkesin saygısızca önüne geçmeye çalışır, bende varım der. Tamam cehalet de var. Kabul ettik. Keşke yerini yurdunu artık değişen anlamını sende bilseydin. Murat 124 kaliteli bir vatandaşın ayağını yerden kesen bir yeterliliğe sahip olabilir. Buna saygımız yok değil ama kraldan daha kralcı olamaz. Senin üzerine ne arabalar çıktı. Devir değişti, insanoğlu yakında ışınlamayı bulacak. Mizah keşfedileli bir asır geçti. Sen hala hava cıva. Balonda uçuyor iğneden habersiz. Bu arada devlet duy sesimi; Murat 124 vb olan arabaları toplayın ve şu insanlara uygun kredi, eskiyi getir yeniyi götür türü bir yaklaşımla Ford mord bir şeyler verin. Şaka değil aslında canları da arabalar çok eski olduğu için tehlikede. Bense hiç bulaşmam “ geliyor yolların aslanı” diye hemen solu boşaltırım. Saygılar hürmetler.