Resim ışıklar ve gölgelerden ibarettir

Bir resim ışıklar ve gölgeler olmadan net değildir. Bu iki zıt rengin karışımından doğru bir yaşam ortaya çıkar. Bu renkler hayatımızdaki neşe ve kederlerdir. Madalyonun iki yüzü gibi, her biri diğeri içindir ve birbirlerini tamamlarlar.

Hayatta hep bu dualiteyi yaşarız. Kazanç ve kayıp, ölüm ve doğum, ışık ve karanlık, sıcak ve soğuk, acı ve tatlı, sevgi ve nefret… Böylece bu zıtlıktan dengeye gelebiliriz. Biz de dahil evrendeki her şeyin karşı zıttı olmalı ki yaşam amacımızı yerine getirebilelim. Tüm bu zıtlıkları biz içimizde barındırırız. İçimizi görebilmek için doğayı okuyabilmemiz yeterlidir.

Resim ışıklar ve gölgelerden ibarettir

Bir nitelik zıttı olan diğer nitelik olmadan tamamlanamaz. Kişi doğaya ve içine doğru bakarsa bu dualiteyi her an görebilir. Çıkış noktası ile varış noktası hep birdir. Ve aslında 2 farklı şey diye zannettiğimiz tektir. Bu teklik içimizde ve dışımızda bakidir. İki ucunu birleştirdiğin tek bir çember, bir tamamlanmadır.

Sonsuz sayıda çeşitliliğin olduğu bu yaradılışta, her şey bizi tek bir noktaya götürüyor; her şeyin aynı olduğu, bir bütünün parçaları olduğu tekliğe. Gece ile gündüz gibi… biri birine doğan sonsuz bir dönüşüm

 

Yazar Hakkında

Çağla Meydan,1980 yılında Türkiye’nin İzmir şehrinde doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini TED Kolejinde aldıktan sonra, üniversite eğitimini Ankara’da Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Maliye bölümünde 2002 yılında tamamladı. 2003 yılında, New York’a taşınarak Amerikan vatandaşı olup orada mesleğini icra ederken, diğer taraftan da Muhasebe ve Finansal Yönetim üzerine Master diplomasını aldı. Bir süre sonra da New York lisanslı Certified Public Accountant (Yeminli Mali Müşavir) olarak kariyerine devam etti. Manhattan’da finans sektöründe geçirdiği dokuz yıllık iş hayatının ardından, 2012 yılında Türkiye’ye dönerek İstanbul’a yerleşti ve uluslar arası çapta denetim, muhasebe, vergi ve danışmanlık hizmetleri veren en büyük dört şirketten (‘Big Four’) biri olan KPMG’de çalışmaya başladı. Akabinde kendi açtığı kredilendirme ve danışmanlık şirketini yönetmeye başlayarak sektörde kısa bir süre daha devam ettikten sonra asıl yaşam amacının bu olmadığı hissiyatıyla, on üç yıllık kariyerini terk ederek hayatına yeni bir sayfa açıp gönlünde gerçekte neyin yattığını keşfe çıktı. Resim ve müzik gibi sanatsal yeteneklerini geliştirirken, kalbinden taşmaya başlayan şiir ve sözleri de kaleme alıyordu. 2016 yılında, eşiyle tanıştıktan hemen sonra hayatlarını birleştirdiler. Evlendikten sonra tekrar Türkiye dışında yaşamaya başladığı süreçte, hayata dair giderek derinleşen anlayışıyla, bu yolda yıllardır biriktirdiği izlenimleri ve içselliğiyle olgunlaşan hislerini, makale, sayısız şiir ve sözlerle ifade etti. Bunlardan bir kısmı Türkiye’de bazı magazin ve dergilerde yayınlandı ve sosyal mecralarda paylaşıldı. Hayatının bu safhasında, spiritual ve içsel çalışmalarının yanısıra anneliğe de adım atarak var oluşun ve var etmenin getirdiği yeni bir olgunlukla ilk romanı olan Sarvan - Kaşif ve Usta Süvari’yi tamamlayarak Türkiye’de bir yayınevi tarafından yayınlattı. Devam eden süreçte ikinci romanı olan Al Tan - Yaşam Meşalesi’ni tamamladı.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir