Veda zamanı gelince

Veda zamanı gelince, usulca kapanır yaşam sahnesinin perdeleri. Ne yaşanmış geçmişin ne de geleceğin hükmü kalır Ruh’un nezdinde. Son bir nefes anına gebedir, yaşanmış ve yaşanmamış deneyimlerin her biri. Tene bürünmüş olan için, yaşam ve ölüm arasında ince bir çizgidir ruhunun hakikati.

Doğduğumuz o an ile son nefesimiz arasında, zamanlı bir yolculuğa çıkar ruhumuz. İlk nefesimizle başlayan bu yolculuk, o son nefesimizle sona erer. Düşlerimize inip düşündüklerimizin yaratımını yaparız, bu dünya sahnesinde gönlümüzce. Ezeli ruhsal yolculuğumuzun, kadim yolcuları oluruz zaman düzleminde.

Veda zamanı gelince

Bu yaşamda özgür iradesiyle var olan her ruh, insan olmanın erdemlerini giyinir hakkınca üstüne. Dünyevi rolleriyle halden hale bürünür, yol boyunca kendi seçimleriyle. Ve yaşam yolunda, ruhunun sesiyle yürür aradığı hakikatine.

Veda zamanı gelince anlar ki o tene bürünen… Elinde kalan tek gerçek, deneyimleriyle ruhuna katabildiklerinden öte değildir. Tüm dünyevi rolleri ansızın biter. Tutunduğu her ne varsa, usulca avuçlarından kayıp gider. Kendi yazdığı hikâyesiyle gönüllerde bıraktığı izdir, geriye kalan sadece. Ruhun yolculuğu başka bir realitede, sonsuzluğa yine devam eder… Hakkı olana ulaşmak üzere.

Son bir nefesle kapanan yaşam perdesinin ardından… Sonsuzluğa açılır ruhun ebedi yolculuğu. O vakit anlar ki göçüp giden her ruh, kendinden kendinedir çıktığı bu yolculuk. Ruhunun derinliklerine nakşettiği her bilginin sarsılmaz kudretiyle… Kendi hızında devam eder yine ruhun yolculuğu.

Veda zamanı gelince yitirir önemini, dünya sahnesinin kurgulanmış tüm illüzyonları. Biter ansızın zamanın ruha hükmü… Asıl gerçekliğine uyanır, o derin uykusunda olan. Ve her ruh, kendi hasadını toplar yolculuğunun sonrasında.

Belki yaşanmış bir hikâye bitmiş olsa da bu sahnede. Başka hikâyeler yazılır, nice âlemlerde yine hakkınca. O derin uykusundan uyanan anlar ki… Aslında her veda yeni bir başlangıçtır, bu sonsuz âlemin başka sahnelerinde. Ebedidir ruhun yolculuğu, varoluş deryasında nihayetinde.

Yine veda zamanı gelir. Bir ulu çınar daha devrilir. Geride bıraktığı tüm anılarıyla, karışır toprak anaya usulca emaneti. Tüm insani erdemleriyle, yaşama kattığı değerleriyle ve o sıcacık tebessümüyle… Kendinden hatıralarını bırakır ardında sadece. Nefesiyle nicelerine verdiği huzuru, yine son nefesiyle kalplere ebedi hatıra bırakır. Güzel niyetleriyle, öz değerleriyle ve nefesinin sarsılmaz kudretiyle yazılmış güzel bir hikâye daha… Belki bu dünya sahnesinde son bulmuş olsa da… Başka âlemlerde nurunun ışığıyla o ebedi mekânına, sevgi ve saygıyla uğurlanır.

Veda zamanı gelince… Bu dünya sahnesinden her göçüp giden ruhun ardından… Yaşama kattığı değerleridir ebedi gönüllerde hatırlanan.

Tüm veda etmiş RUH canlarımıza kalpten sevgiyle.

www.senayzuhur.com

 

 

Yazar

Benzer yazılar

1 Yorum

  1. Murat Tali - YY

    Bazı yazılar olur, sanki kendi iç sesindir kaleme oturmuş. Ne eksik ne fazla. Sevgili Şenay kelimelerin, içimizde uzun zamandır yankılanan ama bir türlü dile gelmeyen o hassas eşikleri hatırlatıyor. Vedayı sadece bir ayrılık değil, bir uyanış, bir kabulleniş ve hatta bir teşekkür olarak gören bir metin bu. Zamanın, sözün, susmanın ve gidişlerin kıymetini bilen herkesin içine düşecek bu satırlar. Kalemine, gönlüne sağlık sevgili @ŞenayZuhur. Hem bizim adımıza söyledin hem de unuttuğumuzu hatırlattın. Teşekkür ederim.

    Yanıt

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir